çok yorgundum ve gerçekten rol yapmıyordum. sırtımda bi dolu çanta ve zar zor kıvrıldığım ufak bir yer vardı. ne istedin benden sarı saçlı iki çocuklu bayan ha, ne? yerimde neden bu kadar gözün vardı? iki dakkalık otobüs yolculuğunda bıraksaydın biraz kestirseydim olmaz mıydı? başımda cıkcıkcık ötmek ayıp değil de benim uyumam mı ayıp. o yeri verirken sadece mahalle baskısı vardı tamam mı? sana hiç acımıyordum. çünkü belli komşudan altın gününden çıkmış mis gibi kısırları götürmüştün. kek kokuyordun. ama beni yerimden ettin. bunu sana yazdım acımasız kadın, uykumu bölen cani kadın.