yalçın küçük ten atatürk e ağır sözler

entry10 galeri
    4.
  1. ancak küçük'ün geçmişini bilmemekten kaynaklanan bir şaşırmaya konu olabilir. adamın türkiye üzerine tezler ve aydın üzerine tezler kitaplarını okuyanlar bilir, bugünkü sözlüklerin tahammülsüzlük çizgisinin esintileri orada fırtına kıyamettir. hani sözlük alemlerinde "dikkat çekmek" diye bir ifade vardır ya, işte küçük'ün eserleri ve çizgisi "nasıl dikkat çekilir" ansiklopedileridir. çünkü küçük bu toprakların insanıdır ya, hah işte başka bir nedeni de yok; sıradan insandan biraz daha fazla olan enerjisini ise egosuna borçludur (ya da komplekslerine, o kadar psikolojik detayını bilemeyeceğim artık) ve bir dönem mutlaka birilerine sövmesi gerekir, artık o an hedefinde kim varsa. bu tarz o'nun ateşidir. çıkıp ta bir gün "ya ben vaktinde böyle dediydim ama galiba biraz abartmışım" deme lüksü olamaz, dedik ya bu toprakların adamı.

    bir de misafirperverliğimiz yok mu, aman aman ölüyorum bu huyumuza: geçmişte biri bize ne kadar giydirmiş olursa olsun, artık "bizim taraf"ta oldu muydu başımızın tacıdır, kimse de "ya arkadaş, sen bizi yerden yere vuruyordun ne olduk da böyle can ciğer olduk?" demez, ayıptır, misafire öyle laflar söylenmez. bu sadece kemalistler için de geçerli değildir, dincisinden milliyetçisine, komünistinden liberaline hep aynı ulvi alttan alış, ses etmeyiş. "ama karşı taraf bizle taşak geçiyor bu elemanı baş tacı ettiğimiz için?" "olsun şekerim, artık onlara giydiriyor ya, şu an bizlerle birlikte ya, tepe tepe kullanalım, karıştırma"... ilkesizlik bizim topraklarda en çok yetişen yabani ottur, dolayısıyla tadına bakmayanı görürsek o denli şaşırırız ki ilkeli insanlar genelde suikaste kurban gidiverir.

    küçük dikkat çeker ama, doğruya doğru: eleman hapishaneleri üniversite, kendisini de bu üniversitelerin piri sayar. sorsan namık kemal'le bile sürgün yemişliği vardır. "ama yaşın tutmuyor" deseniz size belgeleriyle ispatlar aslında 178 yaşında olduğunu, hiç şansınız yok. ve söverken enteresan fikirler de ortaya atar, hakkını yemeyelim. mesela çanakkale savaşından bahsettiği bir kitabında mustafa kemal'in (o vakitler şimdiki gibi atatürk diyemiyordu yazık) boş yere çeyrek milyon insanın ölümüne yol açtığından dem vurur. neden? çünkü der, çanakkale zaten coğrafik olarak geçilmesi imkansız bir tuzaktır, yani iki tane sapanlı eleman diksen zaten britanya imparatorluğu geçemezdi çanakkale'yi. biz tabi sonradan öğreniyoruz winston churchill'in çanakkale'de yaşadığı talihsiz tecrübelere dayanarak ikinci dünya savaşı sonundaki d-day çıkartmasını başarıyla tatbik ettiğini. neyse...

    bir de küçük'e "dönek" demek ağır kaçar; daha doğrusu dönüş yaptığı alan belli bir çerçevededir. tamam belki dün mustafa kemal'e giydirirken bugün atatürkçü olabilir, ancak hiçbir zaman burjuva ya da mesela islamcı politikaların yanında yer almayacağı da garantidir. kendince bir midesi var yani...

    edit: unutmadan eklemek lazım, bir zamanlar küçük için mustafa kemal'de zaten komprador burjuvaziyi türkiye'ye yerleştirmek için özel olarak dizayn edilmiş bir karakterdi, böyle türkmüş ulusmuş boş işlerdi. ağır troçkist idi, ya da ben öyle hatırlıyorum; ne yapsan biz de küçüktük o zamanlar, beş altı yaşında birşeydim meşhur tezlerini okurken, başka bir fraksiyonda olabilir yani...

    edit2: dayanamıyorum bunu da söylemem lazım: youtube'de bulmak mümkün, küçük kıbrıs harekatında subaylık anılarını anlatıyor yine bir televizyon programında. şimdi o'nun anlatış şekli ile nasıl bir vatanseverlik timsali olduğu türkiye topraklarında göz yaşartabilir. oysa bir kıbrıslı'nın bakış açısından, üstelik rumca değil türkçe konuşan kıbrıslılar açısından, küçük'ün çizdiği profil tamamen faşist kafalı bir işgalcilikten başka birşey değildir, ne solculuğu, ne komünistliği allasen...
    0 ...