küçükkene annemin sürekli kavga ettiği bir komşusu vardı.. isim vermek gibi olmasın lakin ayşe teyzeydi adı..güzelde bir hatundu haniiyy..neyse bunun birde oğlu vardı..bak işte o'nun ismini vermem, nitekim korkmaktayım..oğluda yakışıklı mı yakışıklı..çok değil aslında dişlek, sarışın bir şey..neyse imkansıza aşık oluyoruz ya, tealllamm..
gene annemle bu ayşe hatun çemkiriyorlar birbirlerine..merdiven yıkama kavgası sanırım..biz elit bir semtte kalmıyorduk. istanbul'un hakkarisi gibisi ne saçmalıyorum ya. kötü bir yer işte.. merdivenleri sırayla apartmandakiler siliyor. neymişte ayşe hatun bizim katı iyi silmiyormuş neymişde annem uyduruk siliyor falan filan..ortalık iyi kızışmış ama..ökelendim bende tabiiyy, ayşe hatun annemin üzerine geliyor, gurur yaptık alacağım intikamı..oğlununda canı cehenneme.
intikam alma yolları düşünüyorum tabi bende.. gel zaman git zaman buldum o şahane fikri..ayşe hatunun kapısını çalıp çalıp kaçacağım..ah ulan, risk denen kavramı ilk keşfedişim değil ama sonuçta büyük faciaya sebep olunabilecek bir durum..tıklıyıp tıklıyıp kaçıyorum eve..
bir oldu, iki oldu, üç oldu bıkmadan devam ediyorum..artık ritüel haline geldi bu..annem bakkala ekmek almaya yollar, dönüşte oldukça sıradan görünen tehlikesiz, risksiz addediğim ritüelimi gerçekleştiririm, bir kaç tık ve sonra koş..
olan olmalı ya, uykudan kalkmışım gene, annem ekmek almaya yolluyor..gözüm çapaklı çapaklı gittim, en alt kata indim tıklattım ve kaçtım..dönüşte ekmeğim elimde, gene tıklattım ve kaçtım..ardından sessizce kapı açıldı ve peşimden ayşe hatun koşmaya başladı..
beni görmedi diye ümitleniyorum.. en üst kata çıktım.. çatının kapısı kilitli, sıçıyorum bildiğin..bu ayşe hatun bir koşuyor bir koşuyor, bizim evin kapısını tıklattı..
anneme;
'senin orospu kızın kapıları tıklatıp tıklatıp kaçıyor, ağzının payını vermezsen ben vereceğim' dedi benim çilekeş anama. mal mal çatı kapısının önünde duruyorum, annem bana baktı ben anneme.. ayşe hatunun piçi geldi sonra..aşıktım ya şerefsize..