mantık, söylenenlerden hareketle söylenmeyeni bulma tekniğidir.
farazi olarak şu iki önerme söylenmişse:
-çin türkiye'den büyüktür.
-rusya çin'den büyüktür.
bu iki önerme neticesinde akıl bir mukayesede bulunur ve şu söylenmeyeni söyleyebilir:
-öyleyse rusya türkiye'den büyüktür.
bu basit örnekte dikkat edilmesi gereken, doğru bir mantık kurgusu için iki şeyin olmazsa olmaz olduğudur:
-çıkarım için gerekli tüm bilgiler.
-bu bilgileri doğru mukayese edecek olan yeterli seviyede akıl.
insanların pek çok konuda "bu mantığıma yatmadı" ya da "bence çok mantıklı" şeklinde ifadeler kullandığına şahit oluruz. o kimseler hüküm verdikleri konu hakkında ne kadar bilgiye sahiptir ya da bu bilgileri edinmişse bile, bunları kullanacak olan aklının ne derece kuvvetli olduğu meçhuldür. bu nedenle bir kimse için mantıklı olan, başka bir kimse için mantıksız olabilir. doğruluğa yaklaşacak olan kimse, akıl ve bilgi yönünden üstün olan kimsedir. tüm bu izahatlerin ışığında dini, ahlaki, ilmi ya da siyasi konularda birşeyi mantık süzgecinden geçirmeden evvel, o konuda ne kadar bilgiye sahip olduğumuza ve aklımızın ne kadar keskin olduğuna dikkat etmemiz gerekir. aksi halde ortaya mutlak mantıktan uzak bir yanılsama çıkacağı ve kişiyi buhrana götüreceği kesindir.