üniversiteye başladığım 2008 yılından itibaren almak için can attığım iki araçtan biriydi. (öteki twingo) asla o kadar param olmadı malesef. ama doktor olan kuzenim eniştesinden bir adet uno aldı ve yıllarca kullandı. geçen yılda ben artık bunu kullanmak istemiyorum dedi (direksiyon hidrolik olmadığı için çok zorlanıyordu) ve arabayı dayıma sattı. ben de geçen yıl mezun olup memlekete dönünce kendimi kayısı bahçesinde buldum. 20 gün kadar dayımın bahçesinde çalıştım ve o ara arabayı hep ben kullandım. çok memnundum halimden. arabada on numaraydı. çok uzatmayayım arabaya bir yıldır binmemiştim. iki ay önce de sıfır bir araba aldım ve onu kullanmaya başladım. dün dayım arabayı egzoz muayenesine götürmemi istedi. arabamla gittim ve kendi arabamı park edip unonun kapısını açtım. ilk şok koltuğa oturunca oldu. kafam tavana değiyordu ve yolada epey yukarıdan bakıyordum. direksiyon araç dururken öyle sert oluyor ki bir arıza vasr sandım. pedallar hissiz, gaz pedalının yarısı boş. vitesin geçip geçmediği dahi anlaşılmıyor. ha yok mu güzel yanı var tabi. küçük mesela. her yere girer. çok seri ikinci viteste biraz bassan 80 i vuruyor ibre. bir telefonun 2000 tl ye satıldığı ülkemizde 7500 tl ye bunu alıp binmek çok mantıklı. araba ya sonuçta. koltukları, bagajı, teybi, herşeyi var * sonuçta kırkbin tl lik arabaylada gitsen gidiyorsun. bununla da gidiyorsun.