allah'ın en çok yakacağı(na inandığım) ''riyakar'' kimseleri gösteren olaylar silsilesinden sadece biri.
kendi memleketinde olanı biteni görmezden gelir. kendi vatandaşına reva görülen zulme gözlerini kapatır. gencecik çocuklar dövülürken, sövülürken, kör olurken ve ölürken müslümanlığı halı altına süpüren bu riyakar pislikler, dünyanın başka herhangi bir yerindeki hadisede 'insan' kesilir, hak, hukuk savaşçısı, allah'ın aslanı, adalet timsali oluverirler.
mursi nasıl iktidar oldu?
mübarek nasıl devrildi?
suriye'deki iç savaşta ölenler müslüman değil mi?
orda da çocuklar yok mu?
öso'na kim silah veriyor?
bu savaşı kim körüklüyor?
gibi başlayan ve çoğalarak devam eden sorulara cevap vermezler, veremezler.
''mısır'daki katliamı görmezden gelen firavunları allah affetsin, allah yar ve yardımcıları olsun..'' diye de, güya bana dua ediyor. güler misin sabaha mı bırakırsın..
allah herkesin kalbini bilir. al o zaman ben de dua ediyorum. hangimizin kalbi daha kirliyse, hangimiz samimiyetsizse şu dakika allah onun belasını versin. gün yüzü göstermesin inşallah.
eğer sen; mısır'daki, suriye'deki, çin'deki, afrika'daki, kayseri'deki, vanda'ki, istanbul'daki herhangi bir çocuğu, herhangi bir insanı benden daha çok düşünüyorsan, diliyorum allah'tan, beni acılar içinde kahretsin.
eğer sen, şu anki siyasi muktedirin penceresinin dışından, kendi akıl ve iradenle, kendi gözünle bakıp da bu olan bitene, gerçekten samimice, tarafsızca, sade ve yalın bir insan olarak bunları diliyorsan, bana şurdan şuraya adım atmak nasip olmasın...
