"... önce kapitalist Batı'nın bulduğu, sonra sosyalistim diyen Doğunun benimseyip uyguladığı biçimde endüstrileşme, doğasal düzeyde de, yüzyıllardır düşlenen ideal çözüm değildir. Eğer toplumsal örgütlenme, hele emeğin örgütlenmesi, endüstrileşmenin alışılmış biçimini kuramaz, ona egemen olamazsa, o endüstrileşmenin getireceği kalkınma, aynı zamanda toplumsal ve bireysel mutluluk anlamına gelmez." kısmı ile, beni sanayileşme konusunda kendimi sorgulamaya itmiştir. bu kitabı okuyana kadar, "stalin türk düşmanı şerefsizdi ama abi herif iyi bir liderdi, sabanla yürüyen ülkeyi nükleer teknolojiye ulaştırdı" havasındaydım. Preobrajenskiyin "ilkel toplumcu birikim yasası" meselesi tam bir rezalet zaten, ulan madem yeni düzen kuracaksın, Ricardo'nun ve diğer liberal teorisyenlerin sömürü yasalarına sınıfsal kılıf uydurup satma bize o zaman!
Özetlemem gerekirse, sosyalistlerin gerek Türkiye'de gerek ise dünyada yaptığı hataları gayet iyi özetleyen kitaptır. Çözüm önerisi azdır ama teşhis yerindedir. Kaptan'ın koyduğu bu teşhis halen geçerlidir ve bu teşhisi reçete haline getirecek bir babayiğit çıkarsa, bu solun tarihi için büyük bir adım olacaktır.