endişenin bi adım ilerisi, korkunun bi adım gerisindeki eylem.
emrah serbes'in güzel bir kitabına başladım. 2. öyküde fark ettim ki; kadınlar hakkında sağlam analiz yapan erkeklerden pek haz etmiyorum. aslında hiçbir kadın hoşlanmaz gizemli yanlarının açığa çıkmasından. siz tüm özgüveninizi göğsünüze doldurup, falcı edasıyla kadına yorumlar yaparsınız, o tatlı tatlı sırıtır karşınızda, içinden 'hassiktir bunu da bildi:)' der, ama sonucunda kesinlikle tedirgin olur.
şöyle bi analizi var misal; 'aklı bir karış havada kızlarla emir kipiyle konuşmak gerekir, çünkü başka türlü laftan anlamazlar.' sahiden de muazzam bir analiz değil mi? yeğenlerim üzerinde uyguluyorum ben bu tip emrivakileri ve inanılmaz başarılı sonuçlar alıyorum.
düşünün; yeni bi adamla tanışmışsınız, yaşı oldukça büyük. karşınızda tepki veren bir tecrübe ikonu var. daha önce aşkta aradıklarınızı bir çırpıda anlatıveriyor. okuduğunuz kitaplarla ilgili, farklı kelimelerle, farkı yönde düşünmenizi sağlayacak yeni ufuklar açıyor falan. bir çok kadını endişelendirir aslında bu durum, bir yandan da korkutur. heh işte tam olarak arada kaldığınız bu durumda da tedirginlik başlar.