Apo'dan gül alan, Uygurlara karşı Çin'i destekleyen Maocu/Apocu Perinçek'in yavrucaklarının; liboşların ve kürtçü kompradorların öcü gibi korktuğu gençlik teşkilatıdır.
Birincisi, bu grubu destekleyen Sn. Gökçe Fırat Çulhaoğlu, iP'ten atılmamış, doğu Perinçek'in iftiraları ve partideki ideolojik tartışmalar yüzünden(Ferit ilsever Gökçe Fırat'ı kemalist olmakla eleştiriyordu) partiden kendi isteği ile ayrılmıştır. Onunla beraber Ali Özsoy'la Özgür Erdem başta olmak üzere o dönemin öncü gençlik ekibi tüm baskılara ve hatta ölüm tehditlerine rağmen partiden ayrılmışlardır. E tabii, "madem ajan, belgesi nerede" diyen gence "belge isteyen de ajandır" diyen bir bunağın yönettiği partide kalmak böyle pırıl pırıl genclere yakışmıyordu. Daha sonra ADKF şeklinde teşkilatlanan eski öncü gençlik ekibi ise Baykal'ın "Anadolu Solu" söylemlerini beğenerek CHP'ye katılsalar da, Gökçe Fırat daha sonra Kemal Derviş'in katılması ile noter kanalıyla istifasını vermiştir. Diğer tüm ADKF/ileri/TürkSolu ekibi ise Ulusal Parti kurulana kadar(2010) parti üyesi olarak kalmışlardır. Şunu sormak gerek ayrıca, "partiden kovulmak" ne la? Bir disiplin kurulu, bir ihraç kağıdı küreği olmadan kimi kovuyorsun? Orası siyasi parti, pijama partisi falan mi sandiniz? Kanıtsız sallamakla olmuyor canlar *
ikincisi, Ordu Göreve'ye provokasyon demek kadar saçma birşey yok. Genç Subaylar Rahatsız manşetini, hemen hemen her ana akım medya gazetesinin sayfalarında dillendirilen "merak etmeyin ordu var" tarzı satırları hatırlayın. Lan herkes söyleyince sorun yok da TürkSolu pankart açınca mı var? Bu arada alın bakın Ordu Göreve'yi ağzına sakız eden Soner Yalçın'ın Oda TV'si haberal'ın savunmasını yayınlarken nasıl kendi ayağına kurşun sıkmış:
"Benim, o tarihte Rektörü olduğum Üniversiteyi temsilen Atatürkün mozolesine çelenk koyup, saygı duruşunda bulunmak amacıyla Anıtkabirde olduğum sırada ORDU GÖREVE şeklinde herhangi bir pankart asılı olmadığı gibi, bu içerikteki bir pankartın hazırlanması veya açılmasına dair herhangi bir kişiyi azmettirmem de, asla söz konusu değildir. Kaldı ki, SÖZ KONUSU PANKARTI ASAN 11 KiŞi hakkında Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde tüm sanıkların BERAATLERiNE karar verilmiş olması da, iDDiALARIN NE DERECE iNANDIRICILIKTAN YOKSUN OLDUĞUNU ORTAYA KOYMAKTADIR."
Hacı ya Haberal salak, aklına getiremiyor suçu Gökçe Fırat'a atıp onu içeri alın bizi bırakın demeyi; ya da kendisi de biliyor ki bu pankart provokasyon falan degildi. Ha, eğer niye Gökçe Firat ve ekibi tutuklanmadı derseniz çok basit, Perinçek istemediği için!
"Birileri diyor ki gidin pankartı alın. Onlarda alıyor. Şimdi onların da Silivri'ye getirileceği söyleniyor.
E tabii ki, Perinçek gibi gecmisi kirli bir herif sayesinde aydınların ve generallerin içeride kalması AKP'nin işine geliyor. Adam bir yandan içeride provokatif savunmalar yapıp davayı uzatırken bir yandan da iP ve TGB milleti "barikat yıkalım" diye Silivri'ye yönlendirip islamcılara koz veriyor. Gökçe Fırat ve Ali Özsoy içeri alınsa tüm bu planlar çöker ve adamlar iddiayı direkt üstlenerek onca masumu kurtarır. Gercek MiT/CiA/Kontrgerilla olan iP bunu ister mi?
Para nerden geliyor bunlara vb. sorusunu soranlara zaten stand çalısmaları ve kapı kapı dolaşılıp yapılan abonelikler cevap olmalı. Asıl sorgulanması gereken, iP gibi bir particik nasıl günlük gazete ve televizyon kanalı gibi yüksek bütçeli isler yapabiliyor? Dugin amca Putin'i mi dürtüklüyor yoksa, Av-RUSYA-cılık icin bunlar bize lazım, biraz az Russki Standard içek de bunlara para akıtak diye?
Son olarak şunu söylüyorum, GençTürk/ileri/TürkSolu geleneğinin bir temsilcisi olarak her soruya cevabım var.