farklı bir yer. tüm türkiye bir yana, çoçukluğumun geçtiği artvin'in dağlarındaki o orman köyü bir yana. türkiye sınırları içinde doğayla bu kadar iç içe yaşanılan bir yer daha görmedim ben. gezmedim sanmayın, edirne, hakkari, muğla ve artvin; hepsini gördüm gezdim ama böyle bir yer görmedim.
doğduğum büyüdüğüm yere yıllar sonra çalışmak için gittim ama yapamadım. kış geldi, kar yağdı, dört tarafıda dağlarla kaplı ilçenin dört tarafı da karla kaplandı. güneş ışıklarını oraya da yolluyordu elbet ama günlerce bulutların ardından yüzünü göstermedi. insanı samimi, yardım sever ama bir o kadar da hoyrat, doğası gibi zorlu.
her şeye rağmen karadeniz şüphesiz ki türkiye'nin cennetidir. o dağ köylere gidip tanımadığı insanların daveti üzerine evlerine girip çaylarını içmeyen insan türkiye'yi gezdim demesin boş yere.