devamlı "aaa nasıl yapıyorsun saçını, ne güzel kıvır kıvır" gibi muhabbetlerle karşılaşmaktır.
istemeseniz de naber kıvırcık ehe cümlesini yüzlerce kez duymaktır.
lise yıllıklarında 'en kıvırcık' olarak anılmaktır.
saçlarınız kuruyken asla ve asla o saçları tarayamamaktır.
saç kremleriyle bütünleşmektir.
lise zamanında arka sıradaki kız arkadaşın ders esnasında devamlı buklelere kalemini geçirip kendi çapında eğlenmesidir. ve aynı arkadaşın o bukleleri bir bir açmaya kalkışmasıdır.
tanımadığın insanların bile gelip sana "ayy ne güzel hep böyle saçlarım olsun istemişimdir" laga lugası yapmasıdır.
ergenliğin doruklarını yaşarken saçının kıymetini bilmeyip sürekli saç düzleştirmeye çabalamaktır.
etrafındaki teyzeler, amcalar tarafından şirin olarak nitelendirilmektir.
bazen toka olmasa bile kendi saçınla kendi saçını toplayabilmektir.
saçlarına fön çektirdiğin vakit "enee ne kadar uzunmuş senin saçlar" tepkisiyle karşılaşmaktır.
"perma mı?" klişesine hayır doğal cevabını vermekten usanmamaktır.
saçlar kısa sürede şekil kaybına uğradığından mütemadiyen su ile iç içe olmaktır.
saç kurutma makinesinin saçları hunharca kabartacağı gerçeğini bildiğinden bazen ıslak saçla yatağa baş koymak ve sinüzite davetiye yollamaktır.
elektriklenmeye son! sloganlı reklamların ve ürünlerin tümünü ezberlemiş olmaktır. *