insanın içini cız ettiren, yürek burkan anlardır.
-çok sevdiğiniz biriyle olan ilişki birmiştir, son söz söylenmiştir ve sevdiğiniz kişi arkasını dönerek gidiyordur. ona söylemek istediklerinizi söyleyemezsiniz. işte o an.
-laboratuvarda sergilenen kavanoz içindeki cenine bakarken.
-deprem altında "kimse yok mu" diye yardım isteyen kişilerin sesini televizyonda duyarken,
-cebinizdeki parayı yürüttüğünü düşünüp, birini suçlarsınız. sonra para başka bir yerde çıkar. işte o an.
-lokantada yemek yerken, dışarıda camekana büyük bir hüzünle bakan yoksul çocuğu gördüğünüz o an.
-alışveriş yapıp, alışveriş arabasını türlü türlü şeylerle doldurup, ödemek için kasaya gittiğinizde, sizden önceki müşteri olan minik çocuğun, aldığı çikolataya parasının yetişmediğini gördüğünüz o an.
-aynaya bakıp, saçınızda 1 beyaz saç teli gördüğünüz ya da yüzünüzde ilk kırışıklığı gördüğünüz o an.
-bedensel engelli olmasına rağmen basketbol oynayan insanları izlediğiniz an.
-zihinsel engelliler maratonunda şampiyon olan kişiye madalya takıldığı an.
-arkadaşınızın kopyası sizin sıranızın altında bulunduğu, ne kendinizi savunabildiğiniz, ne de arkadaşınızı suçlayabildiğiniz o an.
-gencecik bir insanın, yanlış yollara saparak uyuşturucuyla tanışması ve bir gün bir mezarlıkta aşırı dozda uyuşturucu alarak öldüğünü gazetede okuduğunuz an.
-kısaca bize insan olduğumuzu, bir kalp taşıdığımızı hatırlatan tüm anlar.