gezi parkı olaylarında rte nin "esnafı yağmaladılar" sözlerine ilişkin emin çölaşan'ın iddiasıdır.
---- alıntı -----
rte (iftar sofrasında): "Sokakların terörize edilmesi sonucunda esnafımızın işleri bozuldu. Bazı yerlerde dükkanlara saldırıldı, dükkanlar yağmalandı. Esnafımız tehdit edildi, hakarete uğradı..."
çölaşan: Hop dedik, burada bir dakika duralım!
Bu olaylarda bir tek dükkan veya işyerinin yağmalandığını gördünüz veya duydunuz mu?
Böyle bir şey olmadı. Eğer olsaydı yandaş medya bu olayı dibine kadar sömürür, günlerce manşetlerden düşürmezdi.
Yağmalanan malların çekimi yapılır, yağmacılar açıklanırdı.
Hayır, bir tek dükkan ve işyeri bile yağmalanmadı.
Tayyip yalan söylüyor.
Eğer böyle yerler varsa adres versin.
---- alıntı ----- http://www.ilk-kursun.com/haber/153048
çölaşan yandaş basına da Lozan nedeni ile tepkilidir.
---- alıntı -----
AKP iktidarına yandaşlık yapan şeriatçı bir gazete var! Dün sadece onun sayfalarında Lozan'ı okudum!
Aynen dünkü yazımda belirttiğim gibi, yine hiç utanmadan yalan yazıyorlardı.
Haberin başlığı şöyle: "Hezimetin 90. yılı."
Şimdi ötesini okuyalım:
"Kemalistler Lozan'ı zafer olarak savunurken, göstergeler anlaşmanın hezimet olduğunu gözler önüne seriyor. Kurtuluş Savaşından galip ayrılmamıza rağmen ismet inönü
başkanlığındaki heyetin diplomasi hataları ve verilen tavizler nedeniyle stratejik topraklar
kaybedilirken, ekonomimizin ağır yara aldığı belirtiliyor. Bunlar Lozan'ın Türkiye için büyük bir yenilgi olduğunu gösteriyor..."
Yalanlar ve cahillik daha sonra şöyle sürdürülüyor:
"Lozan anlaşması çerçevesinde Musul, Kerkük ve Süleymaniye ingilizlere, Hatay ise Fransızlara bırakıldı.
Bunun yanında 12 ada italyanlara, bütün Ege adaları Yunanistan'a, 1571'den beri Türklere ait olan Kıbrıs ise ingiltere'ye verildi..."
işte görüyorsunuz, dünkü yazımda vurguladığım yalanları aynen ve bir kez daha tekrar ediyorlar.
Bunlar ya hiç tarih bilmiyor, ya da kasıtlı olarak yalan söylüyor.
Musul, Kerkük ve Süleymaniye (Irak'ın kuzeyindeki beldeler) Birinci Dünya Savaşında ingiltere tarafından ele geçirilmişti.
Hatay bölgesi yine Birinci Dünya Savaşında ingiltere tarafından işgal edilmiş, sonra aralarındaki uzlaşma nedeniyle, Suriye'nin tamamı gibi Fransızlara verilmişti. Hatay,
Atatürk'ün ölümünden önce başlattığı siyasi çabalar sonucunda 1939 yılında Türk toprağı oldu.
Ege adalarına gelince... Bu adaların tümü 1912 yılında patlayan Balkan Savaşı sırasında italya ve Yunanistan tarafından işgal edildi.
1571 yılından beri Türklere ait olan (!) Kıbrıs adasına gelince... Kıbrıs'ı bunların taptığı yaratık olan Abdülhamit, kendi elleriyle ingiltere'ye bağışlamıştı!
Bu yalan haberde sıralanan yerlerin hiçbiri Türkiye'nin elinde olan yerler değildi.
Lozan anlaşmasıyla bir karış toprak bile vermedik.
Tarihin gerçekleri ortada, anlaşma metni ortada.
Yalanın ve cehaletin bu kadarı ancak Tayyip'in yandaş basınından fışkırabilir!
lozan ile ilgili acı bir dipnotu yine bu yazıdan öğreniyoruz.
---- alıntı ----
Çünkü yedi düvelle yapılan ve kıran kırana geçen Lozan pazarlıklarını isviçre'de Dışişleri Bakanı ismet Paşa, Ankara'dan ise Gazi Mustafa Kemal Paşa yönetmişti.
Lozan'la Ankara arasındaki telgraf haberleşmesi binbir güçlükle Köstence üzerinden yapılıyordu.
ismet Paşa Ankara'dan talimat isterken telgraflar gecikiyor, Mustafa Kemal Paşa Lozan'a talimat gönderirken yine büyük gecikmeler yaşanıyor ve iki taraf da sıkıntıdan bunalım geçiriyordu.
Yıllar sonra öğrenildi ki Köstence telgraf hattını ingilizler ele geçirmiş, üstelik bizim şifreleri çözmeyi başarmışlardı.
Çekilen her telgrafı önce onlar okuyup bilgi sahibi oluyorlardı.
Lozan böyle bir maceradır, binbir güçlükle ve akla hayale gelmeyecek sıkıntılarla başlamış ve sonuçlanmıştır.