din kavramını bilmeyen, zanlarına göre hüküm verenlerin hepsinin bilinçaltına yüklenen saçmalıktır,
açıklayayım;
124 bin peygamber geliyor ve hepsi aynı kaynaktan, geliyor ve peygamberlerin hepsi rabbine allah diyor, toplumsal farklılıkları nedeniyle yüzyıllar, bin yıllar içinde allah, alohim, el ilah, gibi değişimlere uğruyor(bir turiste allah dedirtmeye çalışın anlayacaksınız)
zeitgesit izleyip hayatın sırrını çözenler anlamayacaktır, zira, ördükleri duvarın arkasından göremezler ve duyamazlar,
velhasılı kelam, hz.muhammed'e kadar, bütün peygamberlerin getirdikleri dinler, onlardan sonra, zamanlarının ateistlerince devşirilmiştir, ve peygamberlere tanrı diye tapılır olmuş sonradan, buda gibi, zeus gibi, isa gibi, ayetler öğretiye, ibadetler mistik birer ritüel e dönüşmüş,
yaşadığımız çağdaki, 20 yaşında olup da tüm sırrı çözmüş kibirli ateistler size bir fikir verecektir,
bilmediği konuda atıp tutan, komiklik yapan, inanmadıkları din ve allah ile dalga geçmek için birbiriyle yarışanlara gelince; allah sizi ıslah etsin, içinizden ıslah olacak olanlar vardır elbet, yada neslinizden iman edecek olanlar,
ama imansız gidecek olanlar bilsin ki;
doğumdan sonra hayat var, hem de anne karnındaki hayatla kıyaslanamayacak derecede müthiş bir hayat, aynen de ölümden sonra baki bir hayat var bu dünyayı zindan hükmünde kılacak kadar müthiş, sen de gideceksin,
şunları dikkatle, sabırla oku ve dünyanın cam parçalarını ahiretin elmas'ına tercih etme,
"ey nefis! bütün ahbabın, kabrin öbür tarafındadırlar. burada kalan bir iki tane ise, onlar da gidiyorlar. ölümden ürküp, kabirden korkup başını çevirme. merdâne kabre bak, dinle, ne talep eder? erkekçesine ölümün yüzüne gül, bak, ne ister. sakın gafil olup ikinci adama benzeme.(ikinci adamın ne olduğunu anlamadınız doğal olarak, başka bir konu açar diye girmiyoruz oraya şimdilik)
ey nefsim! deme, "zaman değişmiş, asır başkalaşmış. herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder(taparcasına sever), derd-i maişetle(geçim derdiyle) sarhoştur"
çünkü ölüm değişmiyor. firak(ayrılık), bekaya kalb olup başkalaşmıyor. acz-i beşerî, fakr-ı insanî değişmiyor ziyadeleşiyor. beşer yolculuğu kesilmiyor, sür'at peydâ ediyor.
hem deme!! "ben de herkes gibiyim" çünkü herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder. herkesle musibette beraber olmak demek olan teselli ise, kabrin öbür tarafında pek esassızdır.
hem kendini başıboş zannetme. zira şu misafirhane-i dünyada, nazar-ı hikmetle baksan, hiçbir şeyi nizamsız, gayesiz göremezsin. nasıl sen nizamsız, gayesiz kalabilirsin?
gözünü kapayan yalnız kendine gece yapar.(said nursi)
