hayırlı geceler din kardeşlerim... az önce başıma gelen ilginç, ve bir o kadar da lezzetli hadiseyi anlatayım.
iftarımı yapmış 1 saat kadar da mideyi dinlendiren ben, meyve faslına geçerek kendimi şımartmak istedim. üzüm, şeftali, kiraz allah'ın bahşetmiş olduğu nimetlerin çoğunu yıkadım, tabağa koydum. yemek için televizyonun başına geldim. buraya kadar okuduysan devam etmelisin kanka. televizyonda pis yedili oynuyordu ve ben deli gibi pis yedili izliyordum. üzümleri de salkımlarıyla koymuştum. üzümün salkımını tuttum. üzüme bakmadan teker teker üzümleri mideye indiriyordum. pis yedili izlerken gözlerimi televizyona kitlemiş olan ben, ağzımdaki kabuk takırtılarını ancak birkaç dakika sonra duyuyordum. neyse efendim, ağzıma üzümden ziyade lezzetli bir tat geldi. ağzımdaki kıtırtıyı merak ettiğimden ağzımdaki şeyi çıkardım. meğersem salyangozmuş. arkadaş ben öyle lezzetli birşey görmedim. hayvancağızın eti gitmiş, kabuğu duruyordu. mide sindirse kabuğu da yutardım. neyse efendim, bu salyangoz acayip lezzetliymiş koreli kardeşlerime hak verdim şimdi. ama üzümde salyangoz ne geziyordu onu pek anlamadım sözlük lan. neyse mideye indirmiş bulunduk rahmetliyi.