sezen aksu' nun kalplerimizi işgal ettiği bir nesilden geliyorum. şarkıların kocaman aşklara eşlik ettiği romantizmin bacağımın arasından daha etkili olduğu, leyla ile mecnun' a inanılan bir zamandan.
seninle aynı zaman aralığından kopmuş iki parça gibiyiz. birbirinin ufak nüanslarla ayrılan iki ruhun ete kemiğe bürünmüş hali gibiyiz.
birbirimize sunulmuş iki özel hikayeyiz. kelimeleri önemli kılmışız, zamana hükmetmemiş onu omurgasından yakalamışız.
ben senin bir öncenim, sen benim bir sonram.
öyle biziz ki, kitabın betimlenince gözünün önünde canlanan o meşk anlarını yaşayan iki tasviriz. ressamın beyniyiz, renklerle buluşturulmuş haliyiz.
ben senin kırmızınım, sen daha çok siyahım.
yan yana duramayacağımızın aleni sebebi nefeslerimiz.
sen ayak ucumdan başladın sevmeye ben saç ucundan. sen sırtımda solumayı düşledin ben göğsünde ölmeyi..
zaman sonra mesafeleri yok ettiğimizde hayatımızdan,
sen parmak uçlarınla tanıyacaksın beni ben dilimin ucuyla,
tadılmadık, dokunulmadık, bilinmedik bir beden kalmayıncaya kadar içeceğim seni.
tenimi tenine nakşedeceğim.
demleneceğiz,
sek içeceğiz.
sen sırtımdan tadacaksın,
ben kasıklarında yakalayacağım rakının o son yudumunu.
sev,
öp,
aşk eyle, hayatını istemem zamanını mühürle bana.
dilin bedene seni seviyorum demesini seveceğiz.
itirafımdır.
yanında kadın olabileceğini şuan şu saniye kasıklarımı sızlatarak hissettiren adam!
bedenim emanetimdir.
sana sunmadıktan sonra aşk ile meşk eylemek isteyen bedenimi, bir anlam ifade etmiyor.
itirafımdır.
boyun çukurlarınızdan demlenecek bir adam bulduysanız korkmayın. kadın olmanın, uçlarınızı titretmesinin verdiği hazzı hissedin.
