yemen de 11 yaşında evlendirilen kız

entry7 galeri
    5.
  1. islam hakkında atıp tutanlar gelmiş yine...

    sizi rezil etmemden bıkmadınız mı daha?

    islam'da evlilik hususunda birkaç hüküm vardır:

    1) erginliğe ermiş kadının rızası alınmadan, kocaya verilemez.

    2) erginliğe ermeden ''nikah akdi'' yapılan kadınla kocasının, erginliğe ulaştıktan sonra muhayyer olma hakkı vardır. yani evliliğin devam edip etmeyeceğini seçebilir.

    nikahla, nikah akdi farklı şeyler zaten. nikah akdi, sözdür. ''şu kız ergin olduktan sonra senin karın olacak'' demek bir nikah akdidir misal. mesela hz. aişe 6-9 yaşında nikah akdi ile peygamberimize verilmiş, 9-12 yaşında da nikah vuku bulmuştur, yani zifaf ile fiilî olarak başlamıştır.

    buradaki ince noktaya dikkat:

    islam'da ergin olmayan kadınla zifaf yapılamaz. ergin olmanın şartı da, kadının regl olmaya başlamasıdır.

    yani 11 yaşındaki bu kız eğer regl olmaya başlamışsa ergindir. sen onu zorla kocaya veremezsin.

    velev ki bu kız regl olmuyor olsun. sen bu kızı nikahlayamazsın, nikah akdi yapabilirsin. yani dersin ki: ''bu kız erginliğe ulaşsın, sonra nikah kıyılsın''

    ve bu kızın ergin olduğu anda seçme hakkı vardır kocasını. isteyene hadisleri de düzerim.

    not:

    caizlik meselesi üzerinde de durmak lazım biraz. nikah akdinin küçük yaşta yapılması caizdir. fakat bunun, kız istemediği halde, onun cinsel istismarına sebebiyet verecek şekilde kullanmak da zinhar haramdır. hukukî prosedürün caizlik ihtiva etmesi, eylemin bizatihi caiz olduğu manasına gelmez.

    mesela islam'da misafir ziyareti caizdir, sevaptır. ancak gecenin 5'inde misafire ''biz geeeldiiiikkk'' diye gitmen caiz dahi olsa, o insanları rahatsız ettiğinden günahtır, haramdır. misafir ziyaretinin caiz olması, senin gecenin 5'inde saygısızca o insanların evine gitmeni gerektirmez.

    aynı bunun gibi, küçük kızla nikah akdi yapılmasının caiz olması da, o kızı kötü duruma düşürecek şekilde döve döve kocaya verme noktasını caiz kılmaz.

    imam-ı gazalî'nin şu prensibi kulaklara küpe olsun:

    ''insanın önünde gidilecek iki yol vardır: şeriat yolu ve şeriata uygun olmayan yol. şeriata uygun olmayan yolu tartışmaya lüzum dahi yoktur. şeriat yolunda ise, bir eylemin caizlik ihtiva eder şekilde yapılması kötü bir sonuca ulaşacaksa, o işin yapılmaması gerekir. o işin sonu iyi olacaksa ancak yapılmalıdır''

    hz. peygamber'in dediği gibi:

    ''ameller niyetlere olduğu gibi, aynı şekilde sonuçlarına göredir de...''

    edit: hanefî fıkhına göre yazdım bunu. şimdi biri gelir ''malikîler öyle demiyor ama'' falan derse de şunu söyleriz:

    aynısını diyor...
    4 ...