Aslinda gec kalinmis bir yorum olacak bu. Ki kitabi okuyali baya bir zaman gecti. Neyse nasip bu guneymis. 2010 yazinda, tesadufen kitapcinin birinde eline gecen kitapti. ilk defa yasanmis bir tarihi, kendi yarattigi hayali kahramanlariyla boyle guzellikte harmanlayabilmis bir kitap okudugumu belirtmem gerekiyor. Kitabi 3 gunde okuyup bitirmistim. Bitirdigimde tadi damagimda kalmisti ve keske biraz daha uzun olsaydi diye hayiflanmistim. Fakat sonra toplam 5 kitaptan olusan bir serinin ilk kitabi oldugunu ogrendigimde cok sevinmistim. Oncelikle kitap cok akici bir dille yazilmis. Ayrica daha birinci sayfadan itibaren hikayenin icinde sanki siz de bir karaktermissiniz hissi veriyor. Sanki siz okumuyorsunuz ama yasiyorsunuz. Sanki bir kitap okumuyorsunuz ama bir film izliyorsunuz. Kitabin basindan sonuna kadar bir filmi izler gibiydim. Hicbir saniyesini, dakikasini kacirmak istemedigim bir film. Beyazıt akman 'in ilk kitabi olmasina ragmen ve genc yasina ragmen anlatim dilinin cok basarili oldugunu dusunuyorum. Gercekten kendisini tebrik etmek gerek. Ki kitabin basarisi satis rakamlarindan da belli.
Gecenlerde ikinci kitap olan son sefarad 'i aldim fakat bu yaz okumak nasip olmayacak gibi. bu sonbahar kis icin kitap listem baya kabarik. Son sefarad 'i da listeye aldim, bu sonbaharda serin serin okumayi dusunuyorum.