giriste mutlaka gelin ve damatin ailesinden kimseler bulunur, geleni geceni operler. her dugunde olmasa da genelde cikolata-seker tutan hanim kizlarimiz hali hazirda kapida dikilmektedir "ne zamana kadar dikilecegim ayakta?!" gulumsemesiyle birlikte. iceri gectiginizde eger yakin akraba iseniz en on masalara dogru yol alirsiniz, eger degilseniz onlere oturma hakkiniz yoktur, birileri gelir sizi kaldirma tesebbusunde bulunur ve tatsiz anlar yasanir. neyse, siz yaramazlik etmeden yerinize geciniz. en arka masalarda gencler dizilirler boy boy. bi de atli kovboy vardir ama onun konumuzla alakasi yok, geciyorum. simdi burdan sonra yakin ve uzak akrabalar olarak olayi ikiye boluyorum. oncelik, yakinlarimizin.
yakin akrabalar, diger yakin akrabalari bularak en onlere mevkilenir. dugun sahibi olarak kurum kurum kurulurlar. herkes abiyelerini, takim elbiselerini giyinmistir. kadinlar butun altin-gumus-pirlantalarini gururla sergilemektedir. saclar ya fonludur, ya topuzdur. ee dugunun sanindandir her biri. takida hemen ilk siralari kaparlar, gostere gostere takarlar takilarini hem kameralara, hem de sirada bekleyen merakli gozlere. oyun fasli geldiginde ise en ortada onlar oynar; bel kivirmalar, gerdan bukmeler ne ararsan. en cok oynayana para yapistirirlar, zenginlerse hele para yagdirirlar. yakinlar ya, dugunu onlar adam eder neticede. dugunun sonuna dek kalirlar, en sonda da aile fotograflari fasillari vardir. her bir hane tek tek oynamaktan bitap dusmus gelin ve damat ile hatira fotografi cektirir. teknolojiyi takip eden yakin akraba gencleri ise ellerinde kamera veya fotograf makineleri ile tum dugunu kaydederler, kimisi bunu oynamaktan kacmak icin de yapabilir, mubahtir.
gelelim uzak akrabalara.. onlarin durumu can sikicidir, hem arkada otururlar, hem takida sonlardadirlar. oynamak uzere piste ciktiklari pek rastlanan bir durum olmasa da, cikinca kenarda kosede oynarlar. ortada ahim sahim giysileriyle dokturenler varken, sik sayilabilecek giysileriyle kendini yakistiramaz o konsepte. zaten cok da durmaz orada, iki uc kameraya gorunup hemen eski uzak kosesine cekilir. taki kuyrugundayken zaten yeterince ayaklari agrimistir. tek avantaji-bazen dezavantaja da donusmekte- masasina gelen pasta ve iceceklerden bol bol nasiplenebilmeleridir. yakin akrabalar ayakta kurtlarini dokerken ikramlardan nasiplenmek masada oturan aile buyuklerine duser. uzak akrabalar ise gonul rahatligiyla mideye indirir ikramlari-eger guzel ve tazeyse. yedikten sonra da pek durmazlar, yeterince bulunup eslik etmistir zaten gelin ve damatin iskencesine, artik demir almak zamani gelmistir bu limandan. nasilsa dugun onlarsiz da devam edecektir. gelin ve damata son bir mutluluk dileyip usulca terkederler salonu.
gelin ve damatin iskencesi demistik ya, durum cogu zaman iskenceden farksizdir. gelinin kat kat giysisi, bacaklari kirilmis gibi yurumesine neden olan topuklu ayakkabilari, yuzunde her an terden dolayi akmaya musait makyaji, sacina sikilmis tonlarca sprey.. hele damat.. garibim! herkese para dagitir sanki cok parasi varmis gibi.. salondu. giysilerdi. ev esyalariydi derken zaten yeterince borca giren damat hem yol kesenlere, hem calgicilara, hem pastacilara ve daha nicesine omru hayatinda yedirmedigi-bir daha da yedirtemeyecegi coklukta parayi bir gun icerisinde tuketir. cebinin yanmasi bir yana zaten nikahta da sevdicek kisisi topuklariyla ezmistir guzelim ayakkabilarini. takida yuzu gulecek sansa da, tanidigi-tanimadigi bir suru dudak yalayip gececektir suratini. allah'tan bazilari sadece tokalasip gecer, candir onlar candir! taki boyunca ayakta dikilip her taki takan kimseyle ayri ayri fotograf cekinmek zorundadir yeni ciftimiz. ve her fotografta bikkinlik ve yapmaciklik iceren gulumsemeler eslik etmektedir siritan diger yuzlere. en dandik pozlari yakalama gorevine nail edilmis fotografci, gorevini hakkiyla yerine getirir. bu, en bilindik dugun kliselerindendir. bazilari vardir hele, masa masa dolasip cektigi o korkunc fotograflari size kakalamaya calisir. nadirdir duzgun cekilmis dugun fotograflari, onlari cerceveletmek icap eder.
yeni ciftimiz taki faslinin tum yoruculuguna ragmen gulen suratlarla gecerler piste, ne de olsa artik hatri sayilir bir para havadan ceplerine girmistir. bir hevesle baslarlar sonu gelmeyecekmis gibi gorunen melodilerde dans etmeye.. hareketler bellidir; eller cirpilir, kalca saga sola oynatilir. arada degisiklik olsun diye bacaklar bi one bi arkaya atilarak "kara gozlu cingenem asik oldum ben sana" melodisine benzer melodilerde oynanir. damat oyunu, halay, ciftetelli gibi secenekler de ortaya karisik sunulur. genelde sarki soyleyen kisi erkektir ve sesi karttir. kimse bayilarak dinlemez ama onemli olan ne soyledigi degil ne caldigidir. oynak mi? tamam! oyun oynayanlar sarkilara eslik etmesi ve gulumsemeleri de onemlidir. somurtarak oynanmaz. genc kizlarin oturmasi yasaklanmistir, kiyida kosede kalmis her genc kiz zorla da olsa elinden tutulurak ortaya suruklenir. kadinlar halka seklinde dizilirler; sirasiyla ortaya biri gecer ve gelinle karsilikli oynar. erkeklerse pek dizilmezler, daginik olarak kollarini aca aca oynarlar. tum gece ayaklar sisene dek oynanir, ter su icinde kalan bir suru insan gecenin sonunda gelin ve damata mutluluklar dileyerek salonu terk eder.