apo'nun her açıklamasında kafası karşışan ve rte'ye olan güveni sarsılan vatandaşın sorusu.
--- alıntı -----
Öcalan, Umudunu yitirmediğini, tıkanmadan veya çözümsüzlükten de söz etmediğini, ancak somut adım beklentisi içinde olduğunu. ifade etti
Çözüm sürecine daha fazla katkıda bulunmak istiyorum. Ancak maalesef ki, buradaki olanaklar son derece kısıtlıdır.
Kendimi daha fazla katma isteğimi bu nedenle hayata geçirip yansıtamıyorum. Kendimi daha fazla ifade etme imkânlarının yaratılması konusunda hükümet somut adımlar atmalıdır. imkânların kısıtlı olmasından rahatsızlık duyduğumu belirtmek isterim.
Türkiye'nin etrafında bu kadar yangın varken çözüm konusunda rolümü oynayabileceğim koşulların yaratılması elbette olağan bir durum olmalıdır. Aslında imralı'da bir basın buluşmasıyla kamuoyunu doğrudan bilgilendirme imkânım olursa sürecin sağlıklı ilerlemesi hususunda ciddi katkılarım olabilir. Hükümetin bu tür basit adımlarla ilgili tereddütlü olmaması gerekir. Nihayetinde 50 bin insanımızın yaşamını yitirdiği 40 yıllık çatışmanın barışını inşaa etmeye çalışıyoruz.
Eylül ayının başında 2'inci aşamaya dair mesafe katedip, normalleşme dediğimiz 3'üncü aşamanın tartışmalarına geçebilme arzusundayım. Şimdi belki umudumu yitirmedim. Bir tıkanmadan veya çözümsüzlükten de söz etmiyorum. Ama Ortadoğu'daki gelişmelerle de bağlantılı olarak hükümetin kesinlikle hızlı hareket etmesi gerekir. Meclisin açılmasına yakın hükümetin artık somut, pratik adımlar ortaya koyması beklenir. TBMM'nin de bu çerçevede tarihi bir çözüme katkı sunmasını diliyorum. Nihayetinde atılacak adımlar bütün Türkiye'nin ortak çıkarlarına uygun adımlar olacaktır.
Bu süre zarfında, tarafların çözümü zora sokabilecek tutumlardan karşılıklı olarak özenle kaçınmalarını rica ediyorum. Genel sağlık durumum çok ağır olmamakla beraber içinde bulunduğum koşullara halklarımızın ortak geleceği ve barışı adına dayanmaya çalışıyorum. Tekrardan herkese en içten sevgi ve selamlarımı iletiyorum.
--- alıntı ----- http://haber.gazetevatan....k-istiyor/555850/1/gundem
yani diyor ki ben üzerime düşen görevi yapıyorum. operasyonlar durdu, şehit haberleri gelmiyor, bu size prim kazandırdı. ben anlaşmanın ilk aşamasında üzerime düşen kısmı yaptım. şimdi siz benim için ne yapacaksınız? ilk olarak basın toplantısı ile başlayalım. yavaş yavaş tepkiler yumuşatır. önce ev hapsi, sonra parlemento aşamalarına geçeriz!
not: öcalan'ın açıklamalarında şu hususa dikkat edin! öcalan ne zaman "sağlığım iyi değil" derse güneydoğu'da olaylar / gösteriler başlar. halkla polis çatışır.
bu açıklamada bile inceden bi gönderme / aba altından sopa gösterme var!
(bkz: abdullah öcalan ın sağlık durumum iyi değil demesi)