arada sırada insanın aklına
"ulan yoksa bu da mı onların oyunuydu"
diye gelse de, gerçeklik payı kayda değer olmayan düşüncedir.
zira yahudiler,
628'de frank krallığı'ndan,
1012'de mainz'den,
1290'da ingiltere'den,
1306 da ve 1322 de olmak üzere iki kez fransa'dan,
1367'de macaristan'dan,
1421'de avusturya'dan,
1453'te breslau'dan,
1475'de bazı italyan kentlerinden
olmak üzere daha buraya yazamayacağım kadar çok defa, farklı ülkelerden ve coğrafyalardan defalarca devlet kararıyla kovulup tecrit edilmişlerdir.
aynı zamanda,
1242'de fransa'da, paris'te talmud yakılmıştır,
1299'da yahudilere karşı baskı ve yıldırma uygulanmıştır,
1391'de ispanya'da katliamlar ve zorunlu din değiştirme uygulamaları yapılmıştır,
1453'te breslau'da yakılmışlardır,
1473'de kordoba'da katliama uğramışlardır
(kaynak olarak daha ayrıntılı bilgiye, yusuf basalel-yahudi tarihi'nden ulaşılabilir)
tabi bunların yanında..
yahudiler "sayısız taciz, yahudi aleyhtarı yasalar, ibadetin engellenmesi, sadırılar, sinagogların yakılması gibi daha pek çok zorluğa tabii tutulmuşlardır.
bu yüzden şimdi kalkıp almanya'ya kendilerini yaktırıp işgal ve ülke kurma eylemlerini meşrulaştırmaya çalıştıklarını düşünmek son derece manasız. zira tarihleri bu zaten.
peki şimdi ne olacak derseniz..
muhtemel kuvvetle tarih yine tekerrür edecek..
bugün, olmazsa yarın düzmece ve zorlama devletleri yıkılacak
ve yahudiler yine dünyanın dört bir yanına savrulup zulüm görecekler.
neden mi?
dünyanın en kötü alışverişini yaptılar çünkü yıllar yıllar yıllar önce..
