garip bir milletiz biz. nerede bir mühendis görsek aklımıza at gelir; bir mühendis ata tecavüz etmeye yeltendi diye düşündüklerimize bir bakın. bakış açımız mühendislikle sınırlı kalmış. artık "bütün mühendisler tecavüzcüdür" noktasına gelmişiz ki ben bu noktayı pek sevdiğimi söyleyemem.
bakış açımız farklı bile olsaydı yine birilerine yafta yapıştıracaktık. eğer veli isimli biri ata tecavüz etseydi "bütün veli'ler tecavüzcüdür" derdik. bakmayın bana öyle,kesin söylerdik bunu. "-birader adın ne? -veli... -at..intikam ehehe.." bunları çok gördüm ben.
tıpkı ismi fatih olanlara "fatih ürek" etiketi vurulduğu gibi... ben,sen,o vurmasak bile vuranlar var.. kınadığım insanlar.
benim hayat felsefem "gez,toz,arpacık" ... o ne lan öyle?
tarih derslerimiz hayatımız boyunca klişelerle doluydu. bir devletin yıkılma sebebini bilmesen bile "iç karışıklar,taht kavgaları,dış akınlar" dediğinde sorunun yarı puanını alırdın. ha bazı hocalara kalsan "alırdın babayı".
bir de şu vardı her tarih kitabında: "o ölünce yerine oğlu x geçti". bunu okuyarak ilerlemiştik tarihte; ama çok kez bu bilgi yanlış anlatılmış bize; yavuz sultan selim babası ölünce geçmemiş tahta, babasını tahttan indirip geçmiş. bunu çok sonra öğrenmiştim ben. içimde bir paranoyaklık,güvensizlik..tarih kitabına karşı!
bim marketler zincirinin kendi adına ürettiği "le kola" ve "le porte" beni öldürecek. o nasıl bir isim öyle? yani biri urfa'dan,maraş'tan gelecek "le kirvo" diyecek, bir karmaşa olacak. kirvelere marka mı bastınız ulan?
eyvah necdet sezer! bakmayın öyle dediğime, kendisini çok severim.
azrail'i ilk kimin resmettiğini hep merak ederim. elinde orak,üstünde çarşaf. onu ilk resmedenin ülkesinin tarımda gelişmiş olduğu besbelli. eğer inşaatta gelişmiş bir ülkenin ressamı resmetseydi elinde kürekle,malayla gezen bir azrail görecektik karikatürlerde. daha örneği çoktur bunun.
eğer bir cips, insanı parti parti diye inletecek kadar coşturacaksa hep yerim, garantisini versinler. daha önceleri bahsettiğim gibi dumur bir olayla karşılaşmayayım.