ateistlere atfedilen; 'ahlaksız', 'serseri', 'yoldan çıkmış' sözlerine bir cevaben.
arkadaşımla aramda geçenlerde şöyle bir diyalog geçti:
- ulan jack sen şimdi allah'a inanmıyorsun ya ve ölümden sonra da cehennem diye bir kavram yok di mi sana göre? yani bu dünyada yaptığımız kötülüklerin cezasını ölünce çekmeyeceğiz?
+ evet, aynen öyle.
- e hacı o halde sen neden iyi yaşamaya çalışıyorsun, ya da iyi davranıyorsun? iyi birisi olmaya gayret ediyorsun?
+ bu nasıl bi soru lan?
- e oğlum madem ceza çekmeyeceksin istediğin gibi davranman gerekmez mi?
+ zaten öyle davranıyorum. sen davranmıyor musun?
- ya şimdi, tabi davranıyorum da, ne bileyim sonuçta bi allah korkusu var. burada ne yaparsam, orada cezamı çekeceğimi biliyorum, bu yüzden de iyi olmak zorundayım.
+ allah olmasaydı nasıl davranırdın?
- ne bileyim daha rahat davranırdım heralde.
+ şimdi şöyle bir durum var erdi; iyilik bir zorunluluk değildir. kişinin zaten yapması gereken, vicdani ve ahlaki davranışlara iyilik demesi bile saçma. yani ben iyilik falan yapmıyorum, yalnızca kendimce doğru ve yanlışları ayırt edebilmek için bir yaratıcı dayatmasına ihtiyaç duymuyorum.
- ama her ateist böyle düşünmüyordur bence.
+ korkma ateistlerin de bi tanrısı var...vicdanları.
edit: anlaşılabileceğimi pek beklemiyordum, şaşırmadığım için mutluyum.
vicdan sahibi olmak için, semavi dinlere inanmamız gerektiğini öğrendim sayenizde(!)
tanrı veyahut allah deyince ateist olunmayacağını öğrendim sayenizde(!)
'ateistlerin tanrısı' denilince tanrı kavramını yine bir yaratıcıya bağlandığını öğrendim sayenizde(!)
uludağ sözlükte ironi, hatta kelime oyunu bile yapılmaması gerektiğini öğrendim sayenizde(!)
sorgulayınca, tabuları üç-beş kelime ile kırmaya kalkınca; 'ego sahibi' olduğumuzu öğrendim sayenizde(!)