bir aralar hayalimdi. hatta bu konuda başarılı girişimlerim de oldu lakin nasip olmadı. iyi ki de olmadı. en hayırlısını nasip etti allah çok şükür, açtı gözlerimi. sorunum ülke ile değildi elbette. sorun tamamen kendimdi. yapmam gerekenleri yapmıyor olmanın verdiği sıkıntıyla birlikte, asıl yakın olmam gereken'e olan uzaklığım, geri kalan her şeye olan yakınlığım ve onların verdiği elemlerdi terk edip gitmeyi istememin nedeni. öyle zamanlar oluyordu ki, nefes almakta zorlanıyordum. şimdi görüyorum ki rahmetten önceki zahmetmiş bütün o hislerim ve hayallerimin bütünü.
kendimi 'ait' hissedeceğim bir yer arayışıydı belki de temeli. ''evet ben buraya aitim'' diyebileceğim bir yer...
10 yaşından itibaren kendimi hiçbir yere, hiçbir eve, hiçbir mekana ait hissetmedim. hissedemedim. hep birşeyler eksik, olması gereken bir şeyler yoktu ve işin kötüsü hiç dolmayacak gibiydi sanki. geçen seneye kadar da dolacağından ümitvar değildim zaten. yeni yeni anladım o boşluğun ne zaman, nereye gidince, kime ulaşınca, kiminle buluşunca dolacağını.
bunu bir eksiklik olarak görüyordum eskiden. aslında böyle değilmiş daha yeni yeni anlıyorum. insanoğlu kendini hiçbir yere ait hissetmemeliymiş zaten. asıl olması gereken buymuş. kalbini kimseye bağlamamalıymış, hiçbir şeye körü körüne bağlanmamalıymış.
içimde hissettiğim o eziklik beni çok güzel yollara ulaştırdı belki de. içim birşeylere karşı küstü artık diyebilirim. sevdiğim her şeyle arama bir çizgi çektim. çektim demeyeyim, ben bunu başaramazdım çünkü. bunu benim için isteyendir beni bu güzel yollara koyan. bana kalsa şu an çin'deydim. *
kalbimi çevirdiğim şeylerden gülümsemem gerekenlere de gülümsemeyi de ihmal etmiyorum. ama sadece gülümsüyorum. mecazi olarak yani. kalbimi, aklımı ve hayallerimi vermiyorum çok şükür artık.
üstesinden gelmem gereken tek bir şey var şu sıralar. bir hayal, bir istek. şu an sahip bile olmadığım, olmak için de belki de ömrümün yetmeyeceği bir şey. ölüm her an başımda.
o hayal nasip olursa eğer, o boşluğun yine de dolmayacağını biliyorum. nasıl anlatsam bilemiyorum. hani çok susarsınız. soğuk sudur ilacınız bilirsiniz. onu içince geçecektir anca yangınınız. sudur, başka herhangi bir içecek faydasızdır hani. içtiğiniz andaki o his, tamamen tatmin oluşunuz... böyle hissedeceğim o zaman eğer o ilaca varabilirsem. ilaçtan kalbim sonuna kadar emin. emin olmadığım kendimin sağ salim varabilecek olması. sorun yine kendim. o boşluğu dolduracağım yere giderken en güzel şekilde, belki daha kolay bir yolculuk için istiyorum o hayali belki de. zaten öyle olması da gerekir. inşallah böyle hissediyorumdur. yoksa ne anlamı var.
başlığı da başlık dışı her yöne doğru çekmeye üzerime yok sanırım. her neyse. *