ülke'yi terk ediyorum... ama bu, eğer ortada bir kusur varsa, bu kusurun bana ait olduğunu göstermez. her insanın gitmeye hakkı vardır, onu kalmak için ikna etmesi gereken ülkesidir-koca koca laflar etmeye meraklı siyatsetçiler ne derse desin.''ülken senin için ne yapabilir diye sorma, sen ülken için ne yapabilirsin, onu düşün.'' milyardersen, üstelik genç yaşta başbakan seçilmişsen bunu söylemek kolay! ama ülkende namusuyla, alnının teriyle ne çalışılabiliyor, ne tedavi olabiliyor, ne barınabiliyor, ne eğitim alabiliyor, ne özgürce oy kullanılabiliyor, ne görüşlerini ifade edebiliyor, ne de sokakta özgürce dolaşabiliyorsan, john. f. kennedy'nin bu meşhur sözü kaç para eder ki? beş para etmez. önce ülken sana karşı belli taahhütleri yerine getirecek. orada tüm haklara sahip bir yurttaş olarak görüleceksin, baskıya,ayrımcılığa,hak etmediğin mahrumiyetlere maruz kalmayacaksın. ülken ve yöneticileri sana bunları sağlamak zorunda, yoksa sen de onlara hiçbir şey borçlu olmazsın. ne toprağa bağlılık, ne bayrağa saygı. başın dik yaşayabildiğin ülkeye her şeyini verirsin, her şeyini, hatta hayattını bile feda edersin; ama başın yerde yaşamak zorunda kaldığın ülkeye hiçbir şey vermezsin. ister doğduğun ülke, ister seni kabul eden ülke söz konusu olsun, yüce gönüllülük yüce gönüllülüğü, umursamazlık umursamazlığı ve aşağılama da aşağılamayı doğurur. özgür varlıkların anayasası böyledir ve ben de başka bir anayasa tanımıyorum.