çirkin olmalarıyla da oyunculukları yüceltilenlerin dahil olduğu gruptur.
şöyle ki halkımızda genel bir vicdan vardır. çirkin bir oyuncuya içten içe acır ve iyi oyuncu olduğuna kanaat getirme girişiminde bulunuruz.
onun da hayalleri vardır, o da oyuncu olmak istemiştir. bu durum insanı o kişiye sempati beslemeye iter. içten içe hayallerini gerçekleştirmek isteyen ama tipten kaybeden bu kişiyle bir bağ kurup, televizyonda izlerken "şurası şöyle olsa, buraya bir estetik..." gibi düşüncelerle kişinin hatlarını düzeltmeye çalışır, aslında güzel veya yakışıklı olduklarına veya hiç yoksa bir karizmasının yada çekiciliğinin olduğuna inanmak isteriz.
gerçekte bakacak olursak durum bundan biraz farklıdır. aynaya bakmıyor mu da oyuncu oluyor görüşüyle, herkesin oynayacağı rol farklı görüşü kapışır ki bu iş hayatında çöpçü de olacak iş adamı da olacak durumuna benzer.
aslında çok yeteneksiz ve tipsiz oyuncular da vardır. her tipsiz oyuncunun içindeki cevheri görmeyi kendine görev edinmiş vicdanlı halk ise kendiyle özdeşleştirdiği oyuncuyu yetenekli olarak kabullenir. çevresine de bu şekilde yayar.
çirkin ve kötü oyuncu olduğunu düşündüğünüz kaç kişi var bir düşünün. adam veya kadın çirkinse mutlaka iyi oyuncudur. tabii tipi müsait olmayıp yetenekli olan birçok oyuncu var ama her tipi müsait olmayana da iyi oyuncu dememek lazım.