"biz ilhamlarımızı gökten indiği sanılan kitapların dogmalarından değil doğrudan doğruya hayatın kendisinden alıyoruz" (bkz: atatürkün son meclis konuşması) celladına secde etmiş bir milletin evladı olmanın acısını yüreğinde hissetmiştir.
milliyetçi olması bu dayanılmaz manzaranın acısını daha da katlamıştır. kuranın Türkçe mealini hazırlatarak bin yıldır tek kelime anlamadan kuran okuyan milletine kuranı anlama fırsatı vermiştir ki, bu kuranı eleştiriye açık hale getirmek amacıyla yapılmıştır.
FUSSiLLET 44
Şayet biz, bu Kur'ân'ı yabancı bir dille meydana getirseydik, (inkarcı müşrikler) derlerdi ki: O'nun âyetleri açıklansaydı ya.. Arab'a yabancı dille mi? De ki: O, imân edenlere doğru yolun rehberidir, (gönüllerde) şifâdır. inanmayanların ise kulaklarında bir ağırlık vardır. Kur'ân, onlara kapalı ve karanlıktır. Sanki onlar uzak bir yerden çağırılırlar (gibi bir halleri vardır).
ayeti mucibince bin yıl gecikmeli de olsa, türke türkçe kuran okuma fırsatı vermiştir ki ,okuyup anlasınlar doğru yolu bulsunlar diye..