üç sene sbs stresi çekmiş bir yazar olarak şunu söylemeliyim ki, geliştirdiğim teknikler konusunda maestro seviyesine eriştim. iki sene sonra gireceğim üniversite sınavından korkmamaya başladım. şöyle ki,
asla çalışacağınız konuyu ertelemeyin. aklınıza geldiği an çalışın. ertelediğinizde unutuyorsunuz çünkü.
eksikleriniz üzerine gitmekten çekinmeyin, sizi gerçekten geliştirecek olan eksikliklerinizi tamamlamanızdır.
tekniklere gelirsek, yazılı bir kaynaktan çalışıyorsanız, önce okuyun yüksek sesle sonra da onu küçük kağıtlara yazın. sonra kağıtları cepleyin, arada aklınıza geldikçe cebinizden çıkartın okuyun.
konu çalışmadan test çözmeyin. yanlışınız çok olur, moraliniz bozulur sonra aman diyim.
ceplediğiniz kağıdı okuduktan sonra ya da hemen yazdıktan sonra mutlaka pratik yapın. hemen soru çözün, alıştırma yapın. dil öğrenirken de bu böyledir.
bir de yatmadan önce süt eşliğinde kağıtları tekrar okuyun, gözden geçirin. ama sakın ezberlemeyin, unutursunuz. emeğiniz boşa çıkar.
bu dediklerimi yaparsanız garantilersiniz başarıyı. valla, ergen ne bilsin demeyin. sbs puanlarımda bu çalışmayla hüsrana uğramadım, umarım aynısı üniversitede de gerçekleşir.