Beni hasretini ezberlediğim istanbul'a götürün
Önce kumsala durmadan öpücükler konduran
Dalgaları seyredeyim, kıskanayım tertemiz sevdalarını.
Sonra bir yağmur alsın Üsküdar'a giderken
Setresi uzun, eteği çamur katipleri göreyim
Orhan Veli'nin istanbul'una götürün beni
Gözlerimi kapayıp dinlediğimde duyduğum
'Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa'
'Serin serin Kapalı Çarşı'olsun
Sevdiğine siz diyebilen saygılı aşıklara rastlıyım sonra
'Ağlasam sesimi duyarmısınız mısralarımda'
Deyişini sessizce dinleyim.
Sonra Münir Nurettin'den Mikrofonsuz şarkılar dinleyip
Ruhumu besleyim.
ankaraya ise şöyle demiş başka bir şair;
Hoşcakal ankara.
Yine ayrıldı seninle yollarımız.
Bir sokak kaldırımın da.
Bir cadde köşesin de.
Bir mahalle kenarın da.
Barınmaya razıyken.
Milyonlarca insan içinde.
Bir benim yerim olmadı içinde.