kendiyle başbaşa kalamamak, kendiyle dövüşememek, kendine yönelememek kendine yani insana yani kendine. sürekli dış dünyayla ilgilenmek, hep dışarıdaki hedeflerin peşinden koşmak. ilim, bilim, kadın, para, makam, dava... kısaca: irfansızlık. kendisi dışındaki her şeyi merak eden ve elde etmeye çalışan insanoğlu belki bir zafer kazanıyor ama kendisinin bilgisinden yoksun oldukça hem kendisinden yoksun kalıyor ve içten içe çürüyor hem de dışarıdaki zaferiyle de "ne için" sorusunu karşılayacak bir irtibat kuramıyor.