kadınlara güvenmemek

entry61 galeri
    16.
  1. erkeğin zamanla içerisine düştüğü sendromdur. bu bir sendromdur. bir hastalıktır evet. çünkü bütün kızlar orospu değil. ancak birkaç kızın orospuluğu öyle orospuluk oluyor ki kanı donuyor insanın. sonra tutuluyor buna erkek. hep bi paranoya, hep bi şüphe. iğrenç bir şey.

    örnek vereyim de az çok anlaşılsın demek istediklerim.
    benim bir arkadaşım var, kendisi yakışıklı bir piç, one night stand olaylarına dahil epey. dipnot: bu bir bakınız bir arkadaşım ekolü değil ben olsam gerine gerine anlatırdım, gerçekten bir arkadaşım.
    şimdi onunla ilgili bir iki olayı anlatayım.

    - zamanla beraber çalıştığımız ofiste bir stajyerin arkadaşı vardı, stajyer dediysem üni stajyerleri büyük kızlar bunlar 24-25 yaşlarında. bu stajyerin arkadaşıyla takılmıştı benim arkadaş. yüzüne filan boşalınmasından hoşlanıyormuş hatta kız filan. buraya kadar sorun yok. ancak sorun şurada. şu an o kız nişanlı ve profil fotoğrafında bu benim arkadaşımla çekilmiş bir fotoğraf duruyor. hatta nerdeyse kız fotoğrafta yok diyeyim kenarda köşede, arkadaşım ortada gayet. yani insan merak ediyor neden? nişanlına hiç mi saygın yok? yüzüne boşalan adamın fotoğrafını koyuyorsun profil fotoğrafına. bana göre önceden sevişmesi değil de şu an yaptığı bildiğin aldatma amk. geçelim.

    - yine aynı arkadaş, eski bir arkadaşı ve kocası görüşüyorlar ediyorlar filan. anlatıyor bana. arkadaşının kocası kendi halinde bir tip karısını da rahat bırakıyor güveniyor belli ki. karısı geiip buna görüşelim edelim diyor. mesajları gösterdi. işte sana geleyim, napıyorsun, akşam içelim mi, x'in işi var bugün ikimiz takılalım vs. hani muhabbetin nereye gittiği gideceği de gayet net. yanaşmadı arkadaşım bu olaya, ben bugün bunu sikersem yarın da biri benim karımı siker dedi. ve haketmiş olursun dedim ben de.

    - aga yine aynı arkadaş. eskiden takıldığı seviştiği bir sevgilisi, fuck buddy'si evlenmiş şimdi. kadın kocasını da alıp bunun yanına geliyor, bununla samimi samimi haller hareketler, bel altı muhabbetler filan. kocasının bi boktan haberi yok tabi. adam da öyle yaşıyor amk.

    - eski sevgilim, aşıktık birbirimize. msn'e eklemiyordu beni. neden diyorum kullanmıyorum zaten açarsam eklerim diyordu ne gereği var. eyi dediydim. sonra zamanla şüphelenmeye başladım ben bundan. aynı ofiste çalışıyorduk, bir gün aldım bilgisayarına geçtim, bi şekilde kırdım facebook şifresini. onlarca erkekten gelen "tanışabilir miyiz?" tarzı kıro mesajlar. karşılığında da msn adresini verip ekle demiş hep.

    - yine aynı sevgilim, kavgalar kıyametler devam ediyoruz. o zamanlar baya toydum. heh ilk nasıl şüphelenmeye başladığımı anlatayım hatırladım şimdi. aynı ofiste çalışıyoruz dedim ya hani, bu bir gün bilgisayarında bir şey göstermek için yanına gittim bunun facesi açıktı. tam ben yanına geçtiğim an biri yazdı buna, yarrak gibi açıldı tabi chat penceresi. "ee ne zaman buluşuyoruz biz şimdi?" yazdı elemanın teki. hacı kıza güveniyorum siklemedim, kız da hemen kapatıp "eski iş yerinden arkadaş tüm ofis buluşacaktık da onu soruyor" dedi, iyi dedim. ama akla takıldı bi kere, faceyi patlattıktan sonra bu lavukla olan yazışmalarını da okudum durum hiç öyle değil. sonra bir gün cep telefonunu aldım bir şekilde, mesajlaşmalar, araşmalar filan öyle böyle değil.

    - bu arada kızın benim onun facebook şifresini bildiğimden haberi yok. msn'i bildiğinden de yok. gelen bütün arkadaşlık isteğini koşulsuz şartsız kabul ediyor kız. bütün erkekleri. bir gün tak ettim. ya dedim bu adamı tanıyor musun sen? yok. bunu? yok. peki ya bunu? yok. dedim madem öyle neden kabul ediyorsun. neden özel hayatına dahil ediyorsun. olayın ne senin? tartıştık. sözde haklıydım. ama sonradan olacak olaya bak sen, kız yine kabul etmeye devam ediyor. ama bu sefer duvarından siliyor. face'e girip son eklenenler kısmından görüyorum ben.

    - ha ama bu kızdan öyle ayrılmadık bak. diyorum ya çok toydum salaktım o zamanlar. bir de aynı iş yeri olunca her gün görüyorsun barışıyorsun bir şekilde. neyse. bu lise stajyeriydi o zamanlar, zaten ben de o yaşlardayım. üni'ye gidecekti. ev arkadaşı bulabilmek için bir ilan panosuna numarasını bıraktı, zaten numaramı değişitireceğim diye. iyi dedim. ben de her boka iyi diyormuşum. ama dikkat et işte buna hacı, bendeki güvene bak. işte mesele de bu zaten, bu kadar güvenden sıfır güvene nasıl iner insan onu anlatıyorum sana. sonra bıraktı numarasını. tabi erkekler aramaya başladı. bitanesiyle telefonda kavga bile ettim. neyse. aralarından bi çocukla muhabbet etmeye başladı bu. sözde ev bulmak için yardım ediyorlardı birbirlerine. sonra akşamında çocuk face'e ekledi bunu, kabul etti. biz kavga kıyamet. sonra ayrıldık. bir hafta sonra çocuğun profilinde bunun çocukla çekilmiş el ele kalpler içerisinde bir fotoğrafını gördüm. (he ondan sonra bir yıl peşimde koştu yalvardı yakardı barışalım diye ayrı konu ama konu bu değil.)

    hacı bak hala bi kız arkadaşım olunca bu yukardaki olaylarla onu yargılayıp damga vurmuyorum, yaftalamıyorum. ama insan bi ürperiyor. ve öncelerdekinden daha kolay kaybediyor güveni. daha küçük bir olayda kırılıyor. aslen olay kızlara güvenmemek değil, güvenememek oluyor.
    7 ...