Yorgun gözlerini günışığına teslim edip, buruşmuş tenini ipek kumaştan ayırdı. Siyah benekli, kırmızı geceliğini sırtına geçirip aşağıya indi. Feryal, elindeki kahve dolu kupasıyla, yeşilin maviyle oynaşmasını izliyor, doğanın cıvıltısını dinliyordu.