''put muamelesi'' yapıldığını söylemek haksızlıktır. her şeyde olduğu gibi aşırıya kaçanlar olabilir belki, tamam. lakin acımasızca, tamamen ''put'' diyip geçmek doğru gelmiyor bana.
hırka-i şerif'i görmek gibi bir düşüncem olmadı bugüne kadar. ama 1 gün önce nasip oldu ilk defa. heyecanlanmaktan veya mutlu olmaktan çok daha farklıydı hissettiklerim. o'nun basıp geçtiği bir kum tanesi benim için değerliyken, o'nun o bastığı kum tanesi olmak isteyen insanlar varken; yaratılanların en güzeli, yaratan'ın sevgilisi, ahlakına hayran kaldığımız kainatın efendisi hz muhammed (a.s.m)'a ait her şey o'nu seven her insan için değerlidir.
ancak soruyorum kendime, 1 gün önce de sordum; o'na layıkıyla ümmet olamadık bir kere orası kesin. ya da kendi adıma konuşayım, olamadım diyeyim. peki gerçekten seviyor muyum ?
o gün yine gördüm ki bizler her zaman olduğu gibi maddede takılıyoruz. bir sünnetini öğrenmek için 1 kilometre kuyruk yapar mıyız acaba ? peki o bizden ne istedi, isterdi ?
hırka-i şerif'in fotoğrafını çekenler var. sizce bunun yapılmasından hoşnut olur muydu ?
Enes b. Malik (r.a.)'ın rivayetiyle Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurur:
''Kim benim sünnetimi ihya ederse (yaşatırsa), beni ihya etmiş olur. Kim de beni ihya ederse, cennette benimle birlikte olur. ''
emir'ül mü'minin imam-ı Ali (r.a.)'dan:
''Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurur:
Kim benden sonra öldürülen sünnetimi diriltirse, beni sevmiş olur. Kim de beni severse, benimle beraberdir.''
öyleyse bir sünnetini ihya etmek, insan gibi yaşamak için yaratılanların en üstününü, bizi yaratan'ın bizi sevmesi için allah'ın en sevdiğini örnek almak değil midir en güzeli ?
yemekten önce tuz yemeyi hayatımıza geçirsek mesela hırka-i şerif'i görmeye gitmeden önce. ve neyi neden yaptığımızı bilerek yapsak her şeyden önce: