çetin altan sosyalistlerin en ateşli olmaları gereken zamanda onlara konuşmayı öğreten adam değil midir? kahvehane köşelerinde onun yazılarındaki cümleleri kopyalayan, onun oyunlarını izleyip örneklemelerinde kullananlar kimlerdi? meclis`te en büyük fiziksel şiddete maruz kalmış vekillerden biri değil miydi altan? sözlerine cevap veremeyenler suratına vurmamışlar mıydı üstadın?
çetin altan bir gözünü savunduğu dava uğruna kaybettiğinde nasıl da kahramanlaştırmadılar mı onu? o ise kendini, kendi yazdığı fıkralara meze etti en güzel haliyle anlattı gözünü kaybedişini. 68 liler onun kelimelerine sığınarak konuşmuş sosyalistlerdi. en kutuplaşılmış zamanda, en hızlı koşan, en cesur söz üstadı değil miydi sol cenahın?
yattığı koğuş, nöbetçi jandarmalar tarafından kurşunlandığında, ölüme en yakın anda yine de davasından ödün vermeyen o değil miydi? asker üniforması görünce korkusundan saygı gösteren bir milletin içinden, şahsını sorgulayan orgeneralle dalga geçen bir kahramanı çıkarttığı için gurur duymuyor muydu solun gençliği?
düşünün! uğruna ölümlerden döndüğünüz bir dava düşünün, kurşunlandığınız, dayak yediğiniz, lanetlendiğiniz, acı çektiğiniz, kahraman ilan edildiğiniz, hayatınızı, kaleminizi adadığınız bir dava düşünün.
kaç insan bunca emekten, kavgadan, acıdan sonra hem de putlaştırılmışçasına sevilmesine rağmen, yanılmışım! diyebilir. ki onun yanılgısı olduğunu düşündüğü fikirsel devinim aslında sadece şuydu:
işçinin, bireyin hakkını eskiden çalanlara kazan kaldırırdık şimdi ise öyle bir durum yok. gelişen dünyada bireysel hak ve özgürlükler daha adildir ve teknoloji çok daha adil bir hale gelmesini sağlayacaktır. bireysel hak günümüz medeniyetinde liberal düşünce ile korunabilir.
çetin altan hala bireyin hakkını savunuyordu ama bunun farklı bir yolunu, kendine göre daha gerçekçi ve ulaşılabilir, uğruna savaşmaya daha değer olanını keşfetti.
şimdi onu taşlayan eski hayranları, düşünceye önem dahi verme gereği duymadan hain ilan ediverdiler. duymak istediklerinin dışındaki kelimelere kulak tıkadılar, yüz çevirdiler ve çetin altan`a asıl yanılgısının sol cenahtaki fikri açıklığa, özgürlüğe, farklılığa inanmak olduğunu fark ettirdiler.
onu taşlıyorlar, o ise bu ülkede aslında en fazla hor görülen, en az destekçiye ve hatta anlayana sahip, hoşgörünün neredeyse hiç gösterilmediği bir düşünce akımının kalemini tutuyor.
liberalizm, uygarlık yolunu şiar edinmişlerin tek ülküsüdür.