alevileri kitlesel halde çatışmaya sürüklemek

entry22 galeri
    17.
  1. çok trend bir yoldur ve ne yazık ki geçmişten bu yana bu kumar iyi kazandırmıştır elinde barbutu bulunduranlara. işin kötü yanı 12 eylül 1980 darbesi sağcı-solcu; alevi-sünni başta olmak üzere tüm kesimlerden birer idiotlar sürüsü yarattı. kalıpsal nefretler, ''onlar mı? kesin yapar''; ''sünni mi? kesin yakar?'', ''alevi mi? kesin öyledir'' gibi kalıpsal nefret söylemleri bir bir insanların akıllarına çakıldı. aleviliğin devrimci ideolojilerin şemsiyesi haline gelmesi ya da devrimci şemsiye altında can bulmaya çalışması ayrı bir tartışma konusudur. nitekim 1980 öncesinde komünizmin en radikal şekilde can bulduğu kesim yine alevilerdi. bu siyasi kaymanın altında geçmişten gelen anlayışlarında etkisi vardır yerine göre haklı yerine göre abartılı. konumuz şimdilik bu değil.
    asıl anlatmak istediğim alevi kesime ''sünnidir yapar'', sünni kesime ise ''aleviyse öyledir'' mantığını aşılamaya çalışanlara dikkat çekmektir. hiç uzağa gitmeden bu sözlükte bile madımak maraş olaylarında üstü kapalı sünnilere sövüp o nefret ateşini diri tutmak için adeta ökçesini ayırıp; başbağlar katliamına gelince ''sünnilerin kendi yaptığı katliamdır'' diyecek kadar izan, vicdan ve ar yoksunu tipleri gördükçe, aleviler ile sünnilerin işinin bu ülkede ne kadar zor olduğunu kestirmek zor değil. bir de ''kürt aleviliği'' ile ''türk aleviliği'' var ki o ise o kadar su götüren bir konu ki açmaya başlarsak gerçekler karşısında tir tir titrediği halde direnmeye çalışanları rahatsız ediyor ve sizi ''yezit'' olarak nitelendiriyorlar.
    bu süreci toplayıp uzaktan bir baktığınızda tek bir şey kalıyor geriye, çünkü bu iş alevileri ilgilendiriyorsa, bunu çözmek elbette onlara düşer. yeri geldiğinde islam'ın özüyüz söylemini basa basa dile getiren alevilik, nasıl oldu da seküler bir anlayışa inkilab etti ve gereğinden fazla politize oldu. yavuz sultan slim köprüsü, bilmem ne geçidi... bunlar üzerinden diri tutulmak istenen düşmanlık söylemi hep aynı, her zaman aynı. ancak bu iki yüzlü zihniyet, kendi kapısını işaretleyen ama aynı zamanda alevi kökenli olan adam için ses edemiyor. kendi kapısını işaretleyen alevi kökenli adam alevilerin tümü demek değildir, sivas'ta ise tekbir getirerek oteli yakan sünni ise sünnilerin tümü demek değildir ama biz bunu aptallığına doymayan marjinallere anlatamıyoruz. çünkü onlar o kadar aşağılık yaratıklardır ki, olaya sağ-sol, alevi-sünni perdesinden bakmaktan kendilerini alamazlar, çünkü onlar kutuplaşmalardan beslenirler ama ne hikmetse hak, özgürlük, eşitlik gibi söylemler hep onlardan gelir. sünni katil; alevi mazlum...
    çünkü türkiye'de sadece iki kesim vardır onları gözünde, sağ-sol, alevi sünni. insan yoktur. sünni insan ölünce bir selefiden daha kurtulmuş olur dünya. ama alevi ölünce matemin biri bin para. bu edebiyat ise alevi kesimi bir şekilde yanında göstermenin çabasıdır ki son 40 yıldır bu masalı daima okuyoruz.
    bu ülkede alevinin sünniye sünninin aleviye herhangi bir garezi yok, en azından görüşmekte olduğumuz insanlarda bu yok genel olarak. ama sözlükteki aşağılık, karaktersiz zihniyetlere bakınca onların ne kadar iğrenç yaratıklar olduğunu anlamak hiç zor değil. tavsiyem, alevi ve ya sünni olsun tüm insanların olaya mezhep odaklı bakmamaları, çünkü iki kesimin de teolojisi tamamen siyaset. hayır siyaset değil, hak arayışı diyen varsa olmadığını her şekilde ispatlarım.
    her zaman diyorum, allah bu ülkede yaşayan kediye bile sabır versin. bu ülke zor bir ülke, gerçekten zor.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük