bu aralar sebepsiz sıkıntı var içimde. yakın zamanda kötü bir şey de yaşamadım aslında. belki geçmiştekilerin birikimidir, belki arkadaşlıkları fazla umursuyorum bilemiyorum. yalnızlık denen saçmalığı daha önce binlerce kez dillendirmişimdir farklı insanlara. hiçbiri de derman olamadı gerçi de. neyse, tekrar anlatmaya gerek yok. kimseyle rahatça dertleşememenin nasıl iğrenç bir şey olduğunu bilen çok iyi biliyor. dur şimdi konu dağılıyor. içimde çok bunaltıcı bir sıkıntı var. çok.
sabah gözünü açar açmaz içine bir sıkıntı düştü mü hiç? düşün, daha sabah gözünü açar açmaz "yine uyandık boktan bir güne daha" dedin mi? heh o his işte, tüm gününü, hatta yarınını berbat eden his son günlerde hep yakamda. yarına uyanmak istemiyorum diyeceğim, ama mübarek gün büyük laf etmek istemiyorum. hoş, uyanmasan ne değişir? bence hiç bir şey. ağlarsa ailem ağlar gerisi yalan ağlar. oksijen israfı azalır bir kişilik daha işte. böyle konuşmazdım ben, hani "intihar edicem" diyene "etme eyleme hayat güzel bak kuşlar böcekler, ben hep yanındayım, değmez" falan filan diyen adam? illa intihar olmasa da, itiraf edelim gün geliyor hepimiz illallah ediyoruz hayattan.
sebepsiz yere olması en çok koyanı da. meçhul bir sebep yüzünden bu durumdayım. delirmiş olabilir miyim sözlük? var mı bunun psikolojide bilmem bir şeylerde yeri?
böyle dert yanmak da çok rahatsız ediyor beni aslında. ama içimi dökebileceğim tek yer burası. kimse yok ki anasını satayım. dur neyse, yine yalnızlık triplerine girecem ben. hem bir de burada umursanmamanın verdiği rahatlık var. kimse umursamıyor, verirse oy verip geçiyor o kadar. asıl mesele, kendime yediremiyorum da böyle şeyler yazmayı ya da anlatmayı. hani insanlara hep en büyük derdi bilardo maçını kaybetmek, stüdyoda beklediği gibi çalamamak olan adam olarak gösteriyorum ya kendimi, onların hepsi bu sıkıntılı, hasta, saçma sapan yönümü bastırmak için gereğinden fazla önem verdiğim konular. sıkıntımın sebebi o önemsiz meselelermiş gibi kendimi de inandırıyorum, diğer insanlara da öyle söylüyorum, çünkü bu hastalıklı yanım beni çok rahatsız ediyor.
rahatsız etmesinin sebebi de, insanların benim hakkımda yanlış düşünmesinden korkmam. şimdi ben kalkıp birine bu entrydekileri anlatsam ne düşünecek lan? "aman manyak mısın, takma" falan filan, ayıp olmasın diye bir iki cümle kuracak. hoş, elinden gelen bir şey yok ne yapabilir ki? yapamaz hiç bir şey, ama yanlış düşünür. "aptal, kendini üzmeye yer arıyor, yok yere canını sıkıyor" diyecek. hatta kendime bile itiraf etmeye korktuğum şeyi buraya yazıyorum, "ilgi çekmeye çalışıyo, dertli ayağına yatıyo" diyecekler. bundan korkuyorum işte. o yüzden gelip gelip sözlüğe kusuyorum hastalığımı. insanlara bu yüzden anlatamıyorum diyorum da, anlatacak insan da yok ki. çevremde var insanlar fakat, hangisi bu hastalıklı yönümü bilerek beni sevebilir, hangisi bu yönümü bilip aptalca sıkıntılarımı isteyerek dinleyecek kadar bana değer verir? hiçbiri.
yazarken farkettim, belki o meşhul sebep bu saydıklarımdır. belki değil kuvvetle muhtemel öyle.
doldum taşmak üzereyim. bir destek, bir dayanak arıyorum, çok şey mi? bence değil. keşke babam olsaydı be sözlük. o bilirdi, yapardı bir şeyler. onu da özledim zaten. bunun da çok etkisi var. aile meselelerine girsek zaten arap saçını aşmış, rasta olmuş sevgi koyayım. çevremdeki insanlar samimiyetsiz. "ilgi manyaklığı" değil kesinlikle ama, ben normal bir insan gibi değer görmek, arada hal hatır sorulmak istiyorum. çok şey mi? değil be. en kötüsü de ne biliyor musun, birine bel bağlıyorsun, ümitleniyorsun ama ümitlerin boşa çıkıyor ya hani. o işte. "insanlara çok kolay değer veriyorsun evlat, yapma"... bir derman arıyorum. kafamı dağıtmak, rahatlamak, deşarj olmak istiyorum.
kafamda daha o kadar çok şey var ki cümlelere dökemediğim, toparlayamadığım.
şu ana kadar ne saçmaladım, bir imla hatası yaptım mı, anlaşılmayacak derecede aptalca cümle kurdum mu, hiç birinin farkında değilim. içimden geleni aynen yazdım. he bir halta yaradı mı? yaramadı diyerek nankörlük edemem, ama yaradı diyecek kadar bir etkisi de olmadı.
kısacası, yeminle çok bunaldım.
çıldırmak üzereyim, vesselam.
eğer okuduysa birileri, çok teşekkür ederim arkadaşım.