edit: başlık "başörtülü ve kara çarşaflılardan nefret etmek" şeklindeydi değiştirilmiş. bu yazı eski başlığa uygun olarak okunmalıdır.
Ortadoğulu olmanın sonucudur.
Çünkü Ortadoğu milletleri ki buna iranlılar da dahildir, uzun yıllardır batılılaşmaya doğru yol alırken bir çelişkiyi peşleri sıra sürüklerler. o da kendi milleti içinde kendine benzemeyeni yabancı sayma hastalığıdır. yani kendini inkar. (bütün kesimler için hatta bütün Ortadoğu ülkelerinin/insanlarının farklı etnik veya kültürel grupları için geçerlidir.)
batı ile aramızdaki bence en temel fark da budur. batı çifte standardı ile meşhur değil mi? evet ama çifte standardı sadece kendinden olmayanlara uygular. yani ırak da sorun yokken girer perişan eder, suriye de sorun varken karışmaz. kendisi uluslararası kurallara uymaz, sen uymasan bir sürü yaygara kopartır. evet ama bu iki yüzlülüğü kendi vatandaşları arasında sergilemez. mahkemelerine güvenilir, kendi vatandaşlarının insan haklarını ve refahını gözetir. çünkü insanları da böyledir.
bizim gibi memleketlerde rakip önce kendi vatandaşındır ve bu devletin veya hükümetin yarattığı bir şey değildir. bizzat Ortadoğulular kendi milletleri içinde kendine benzemeyenleri istemezler. tabii ki bu ancak hala gelişimini tamamlayamamış kafalara özgü bir özelliktir. laik dindarı, dindar laiki, kapalısı açığı mümkün olsa olmasın ister. yok etmek, öldürmek ister şimdilik demiyorum ama olmasın istemek sadece gücü yetmeyenlerin şiddeti ahlakileştirmesinden ibarettir. gücü olan bir "olmasın isteyen"i ikinci dünya savaşında dünya yaşadı.
şimdi bu bir sonuç mu sebep mi? yani bizler kafası basmayan geri zekalılar olduğumuzdan mı böyle oluyor yoksa kafası basmayan gerizekalı gibi hareket etmemiz aslında bir sonuç ve bunun bir sebebi mi var?
yine bence bu bir sonuçtur. tabii ki dünya ortalamasına uygun bir zeka dağılımına Ortadoğu insanı da sahip. bence bunun sebebi 18.yy da yerle bir ettiğimiz geçmişimizin yerine bir şey inşaa edemedik. geçmiş diyorum çünkü kültürümüz ya da medeniyetimiz diyemeyeceğim zira bir türk kültürü ya da islam medeniyetinden söz etmek en azından "aydınlanma"dan bu yana mümkün değildir. dünya tek kültürlüdür ve bu sebeple bütün dünya batı medeniyetinin çekim alanındadır. ortak bir kültür üretememiş olmanın sancıları maalesef uzun yıllar sürecektir.
bir Fransız aile düşünelim. altı nesildir kiliseye uğramamış, sosyalist, ve son üç dört nesildir ateist olsun. bu adamın özel olarak Fransız Hristiyanlarıyla bir sorunu olmaz. hatta kaç kuşak kiliseye gitmemiş bu adamlar ritüellerin tamamını kilisenin bölümlerini, mimarisini temel Fransız cağrafya ve tarihi yanında bilir. işte biz bu kendi milletini oluşturan her şeyi bilme ve varlığının sebebi olarak saygı duyma olayına kültür diyebiliriz.
bizde herkes birbirini cehaletle suçlar ama Kızılırmak hangi ilden denize dökülür desen (bu da soru mu deme en uzun nehrimiz değil mi fırat ı sormuyoruz neticede), çanakkalede başkomutan kimdi desen ( Atatürk sanan az mı?)kuranda toplam kaç ayet vardır desen bu sorulardan birini bile bilen adam sayısı azdır. bu kadar temel şeylerde sınıfta kalmış bir milletin ortak kültüründen söz edip kendini var eden bütün değerlere saygıyla yaklaşmasını beklemek anlamsızdır.
mimariye sanata edebiyata girmeye gerek yok.
madem gücümüz diğerlerini yok etmeye yetmiyor öyleyse nefrete devam.
