bir din görevlisi olarak, inançsız kesimle bu denli uğraşmanın, senin çok bilmiş egondan mı, yoksa bunu kendine bir vazife olarak görmenden mi kaynaklandığını bilemiyouz. lakin, uluorta oruç sohbetlerinde bile, ateistlere söyleyecek birkaç sözünün olması tuhaf değil mi? bilgine, altyapına, kariyerine yakışıyor mu bu alaycı sözler? bir kere, kaşın gözün, bakışın, sakalın, ortalama bir din görevlisinin berraklığından uzak bir antipati taşıyor, bu senin dezavantajın.
geçenlerde de "ingiltereye gidip, ateistlerin başıyla görüştüm" demiştin. kim o baş? ateistlerde de ruhban sınıfı olduğunu mu sanıyorsun? biz öyle birisini göreve tayin etmedik. ingiltere dediğine göre dawkins'i kastediyorsun sanırım. daha korkuncu, zoolog bir darwinistten yola çıkarak, her ateisti darwinist sanmanı hangi yönüne verelim?
"allaha inanmayan ateist olmaz, güvenmeyen olur" demişsin. aklınca, "duaları kabul olmayınca, ateist kesildiler başımıza" demeye getirmişsin. lakin, her şeyden bağımsız olarak da bir insan tanrı inancını reddedebilir.
etme! adam inanmıyor işte. illa ki bir işaret beklemesi mi gerek? inanmıyor yahu, bu kadar basit işte.
