tamam. Ne kadar yüzüne karşı dilemeyip, dilemeyecek olsam da özür dilerim. Aptalım. Büyüttüm. Ama bu duruma sen getirdin. Nasıl dengesiz bir insan olduğunun farkında mısın acaba? Senin de kabul ettiğin üzere bana o kadar büyük ve haksız acılar yaşattın ki... Sen de çok iyi biliyorsun; sana tamamen saf ve temiz duygularla yaklaştım. Aslında bu ilişkiye başlamamda ki yegane amacım bunu tümüyle saf ve temiz şekilde yürütüp, büyütmekti. Peki, sen ne yaptın? Kirlettin! Batırdın! Ama, ben öyle bir insanım ki kendime yapılan hiç bir şeyi asla ve asla unutmuyorum. iyiyi de kötüyü de... Sen benim müthiş bir kin büyütmemi sağladın. Ben istemedim ki... O kinim büyüdü, büyüdü... Ve büyümeye devam edecek, emin ol. Kendimi hiç bir şekilde ezdirmek gibi bir niyetim yok. Haksız... Evet, o haksız. Suçlu. Pislik ve sonuna kadar da adi bir mahlukat. Sen ne kadar da bir anda onun koruyucu meleği kesilmiş olsan da bu değişmeyecek. O öyle birisi. Asla değiştiremezsin bunu. O kadar çok kırdın ki beni sadece bu aptal konu yüzünden. Kabul, bende seni kırdım. Ama sen inan ki hakettin. Ama ne olursa olsun, özür dilerim.. Zaten haklı da olsam haksız da olsam sürekli özür dileyen ben değil miyim? Ha, sen özür diliyor musun? Tabiki... Ama ne kadar da özür dilesen o özürlerin aynı şekilde hatta daha da katlanarak bana kötülük olarak geri dönüyor. Lütfen, bunu kabul et. O, benim çok fazla hakkıma girdi. Dolaylı olarak girmeye devam da ediyor. Benim ona olan haklarımın hepsi haram zıkkım olsun. Çok kızgınım. Ben hayatımda bu kadar kızdığımı hatırlamıyorum. O kadar aptalsın ki... Egona öyle yenik düşüyorsun ki... Arkadaş... Emin ol öyle asla olmayacak. Bu konularda asla yanılmadım, biliyorsun. Sana gerçekten deli gibi kızgınım. Ama seni bir o kadar da çok seviyorum maalesef... Bazen keşke bu kadar iyi niyetli yaklaşmasam, keşke bu kadar çok sevmesem demediğim de olmuyor hani. Ama olsun, değer elbet bir gün... Tabii hayatta olursak... Neyse.... Hoşçakal, aşığım sana.