ideoloji

entry103 galeri
    62.
  1. Devlet çapına yayılan ideolojilerin uygulamalarına ülkemizden çokça örnek verilebilir. Örneklerle açıklayalım bunları ki ne demek istediğim anlaşılsın. Türkiye’nin resmi idelojisindeki makbul vatandaş modeli: hafif sunni, türk ve laik idi. Bunlara uymayan vatandaşlar, uyan vatandaşlar için “öteki” idi. Hafif sunni olmayan, ibadetlerini yapan bir sunni; sunni olmayan alevi; sunni olmayan ateist; türk olmayan kürt; hafif sünni olmayan bir türbanlı hep bu ötekilerdendi.

    Şöyle bir hafızanızı yoklayın. 7-8 sene öncesine kadar, biri size alevi olduğunu söylediğinde “aaa” diyor muydunuz içinizden? Size bu aslında şaşırtıcı geliyor, onu artık sizden olmayan biri diye görüyor muydunuz? Bir türbanlı üniversiteye girmeye çalıştığında, garip ve saçma gerekçeler öne sürerek, yanlış yaptığını iddia ettiniz mi? “Onun dininin gereği diye türbanla girebiliyorsa benim dinim de donla gitmeyi söylüyor desem beni de alacaklar mı” gibi argümanlar kullanarak yanlış yaptığını söylediniz mi? Bunları derken, donla girmeyi emreden dinin takipçi sayısıyla, türban takan kişilerin dininin takipçi sayısındaki muazzam farkı gözardı ettiniz mi?

    Ya da kürtçe öğrenme, konuşma, şarkı söyleme hakkı isteyen kişilere “o zaman çerkezlere de lazlara da Süryanilere de dillerini öğretelim gibi argümanlar sunarak karşı çıktınız mı? Bunu derken, kürtlerin yaşadığı coğrafyayı ve sayılarını, Lazların, Çerkezlerin coğrafyası ve sayısıyla kıyasladınız ve göz ardı ettiniz mi? Sırf bu argümanın, yakılan köylere, zorlanan göçlere, başka hiçbir yatırım yapılmayıp topluca yapılan karakollara, toplu mezarlara, onlarca faili meçhule, yıllarca süren karşılıklı ölümlere, kaybedilen yıllara milyar dolarlara yettiğini mi düşündünüz? Aslında kürt yok, onlar dağ türkü denildiğinde, haklı buldunuz mu? Bunun, daha önce bahsettiğim “makbul olmayan vatandaşı yok sayma, kötü gösterme” olduğunu fark etmiş miydiniz, ya da şimdi ediyor musunuz?

    Biri size kürt olduğunu söylediğinde “vatanımı bölmeye çalışan teröristlerden mi acaba” diye düşündünüz mü? Ya da şöyle düşünelim, Kürtçe bir laf duyduğunuzda rahatsızlık hissediyor muydunuz? Kürtçe şarkı söyleyenler hapse atıldığında, yurt dışına çıkarıldığında “oh olsun bölücülere” dediniz mi, ya da düşündünüz mü bunu? Türbanlı, uzun sakallı, çarşaflı, takkeli birini gördüğünüzde, “pis dinciler şeriatı getirip herkesi kapatacaklar” diye geçirdiniz mi? Bunlardan birine ya birkaçına evet demişseniz, zamanın resmi ideoloji propagandasının kurbanı olmuşsunuz demektir.

    Eğer artık size kürtçe bir laf duymak eskisi kadar rahatız edici gelmiyor, türbanlı ya da sakallı birini görmek eskisi kadar korkutmuyor ya da endişe vermiyor ise sakın kendinizi gelişmiş hissetmeyin, bu durum artık bu yönde propagandanın yıllardır yapılmıyor oluşundandır. Anaakım medya ve aldığınız temel eğitim size düşünmeniz gerekenleri resmi ideoloji çerçevesinde veriyordu, siz de kendi düşünceniz sanıyordunuz. Aslında kürtlerden, türbanlılardan, ibadet eden müslümanlardan korkmanızın yersiz olduğunu anlamanız için, kafanıza kakılan yoğun propagandanın bitmesi gerekiyordu ve oldu.
    0 ...