Halk, o ideoloji olmazsa, yaşama şanslarının da kalmayacağını bilmeli ve kendini bu uğurda korkmadan feda etmeli. bu uğurda ölse de öldürse de şereflidir. O ideolojinin himayesindeki herkes de bu şerefe nail olmalı, kendini feda edebilmelidir. ideolojik yapı, iyice radikalleşince, kendinden olmayan her şeyi ve herkesi, kendi varlığına tehdit görür.
Tam da burada, o ideolojide olmayan gruplar, ne kadar zavallı olduklarını, saçma sapan sebepler için nasıl bu kadar vahşileşebildiklerini sorgular, anlam veremez, çünkü ideoloji sahibi bu raddeye gelene kadar çok yoğun propagandadan ve telkinden geçmişken, dışardan biri bunlardan muaftır.
Bir insan, almanların nasıl histeri içinde Hitleri desteklediğini muhtemelen anlamaz, bir sürü insanın bir kadının kafasını taşlamasına anlam veremez, bir otel etrafında toplanıp içerdekileri öldürme isteği çok aykırı gelir, oldukça baskıcı olduğu bilinen stalinin öldüğünde ne kadar kişi toplandığını görmek çok saçmadır, polislerin bir grup kızı sırf türbanla üniversiteye girmek istiyor diye dövmesi mantığa aykırıdır, kürtçe şarkı söyleyenleri hapse atmak bildiğin zulümdür, bir öğrenci bir eyleme katıldı diye onu sopalarla döve döve öldürmek canavarlıktır ama bunlar aslında saçma değildir, uzun yıllar yoğun propagandadan geçen kitleler, kendini o ortamdan soyutlayamaz ve asıl olması gerekenin bunlar olduğunu, propagandasına maruz kaldığı ideoloji dışındaki her fikri ve her kişiyi düşman görmenin de garip olmadığını düşünür.