ideolojik yapıların sistematiğe ve pratiğe dökülmüş, devlet çapında ya da küçük gruplar halindeki radikal örneklerinin nasıl terörize yapıya geçtiğini söylemiştim. Bu ideolojideki kişilerden, ideolojinin tamamını uygulamayan, ya da zaten o ideolojik sistemde hiç yaşamamış olanlar, bu pratik örnekler verilerek ideolojilerinin yanlışlığı ya da zalimliği vurgulandığında ortak bir refleks verirler.
O bu ideolojinin yanlış yorumlanmış bir örneği, gerçeği o değil. Buna göre Sovyetlerdeki, Çindeki, Kübadaki, Kuzey Koredeki, DHKP-Cdeki uygulananlar gerçek sosyalizm değil; irandaki, Suudi Arabistandaki, Malezyadaki, El Kaidedeki, Madımaktaki islam gerçek islam değil, ortaçağ avrupasında uygulanan Hristiyanlık gerçek Hristiyanlık değil.
ideoloji adına yapılan katliamlarda, o ideolojinin propagandasını görmemişler tarafından bir eleştiri yağmuru gelir, bu katliamları gören o ideolojideki bazı kişiler, kendi fikirlerinin aslında çok barışçıl olduğunu, bu katliamı yapanların da kendi fikirlerini temsil etmediklerini söylerler. Katliamı yapan ideolojik yapı devletse Yanlış yorumluyorlar, gerçek x o değil, bir grup insansa Münferit olaylar, genelleştirilemez, bir örgüt-kuruluşsa ideolojiyi kötü göstermeye çalışan terör örgütü denir.