Bir ideolojik yapı, kendince idealdir elbette. Ona verilen her zarar, ya da zararı veren rakip ideolojilerin çok kötü olmasından, ya da onların gelişmesini istemeyen kötücül kişilerden gelir. ideolojik yapı, bir devletse, mutlaka onu engellemek isteyen bir dış ya da iç mihrak vardır. Bunun gerçek olması gerekmediği gibi, hakikaten olabilecek dış tehdit de olanca abartılmışlığıyla gelir. ideolojik yapının ne pahasına olursa olsun korunması gerekir, bu uğurda o ideolojinin himayesindekilerin özgürlüğü ve her türlü diğer hakları kısıtlanabilir, ideoloji kutsaldır. Hatta, gerçekleşmiş bir tehlike olmasa bile, ideolojik devlete hasar verebilecek muhtemel tehditler en baştan yok edilmeli ya da sindirilmelidir. Bu tehditi oluşturabilecek tüm iç unsurlar marjinal, tüm dış unsurlar o yapının gelişmesini istemeyen veya onu bölmek ya da yok etmek isteyen rakip ideolojik hayali ya da gerçek yapılardır.
Tarihte çeşitli ideolojiler, devlete kadar yayılmışlar ve bunun sonuçları çok ağır olabilmiştir. ideoloji bir din, milliyet, ekonomik tabanlı olabilir. Tabanı ne olursa olsun, devletlerin ya da ufak grupların ideolojik kimlikleri belirginleştiği ölçüde terörize yanları da artar. Sebebi ideolojinin radikalleştiği ölçüde kendinden olmayanı tehdit görmeye başlamasıdır.
Yeri gelir bunun adı Tek dil tek devlet tek bayrak olur, yeri gelir her şey devlet için devlet tarafından devlet sayesinde olur, yeri gelir tüm dünya dilleri tek bir dilden ve tüm dünya ırkları tek bir ırktan türemiştir, o da bizim dilimiz ve ırkımızdır olur(anladın sen), yeri gelir yaratıcı katında tek din bizim dinimizdir, herkesi bu dine katmak bizim görevimizdir olur, yeri gelir tüm dünya devletleri bizim eşitlikçi ekonomik sistemimize geçmeli ve bunun için uğraşmalıyız olur, düşman ekonomik sistem bizi tehdit ediyor ve çok kötü, bu uğurda insan öldürmek sorun değil, daha fazlasının hayatını kurtarıyoruz.