taksim dayanışma platformu

entry17 galeri
    11.
  1. gezi parkı eylemcilerini temsil ettiği iddia edilen ancak neye hizmet ettikleri gayet aşikâr olan oluşumdur. kameraların karşısına geçip 'talep' adı altında kelle istemiş ve devletimize Sevr maddelerini andıran dayatmalarda bulunmuşlardı. "Yapacağız olacak" diyen bir başbakanı eleştirirken kendi dayatmalarını Allah'ın kanunuymuş gibi sunup "bilimsel gerçekler referandum yoluyla değiştirilemez" diyerek halkın iradesini hiçe sayan, demokrasiyle bağdaşmayan ahmakça sözler sarf etmişlerdi. Başbakanla görüştükten sonra da meydanları boşaltacakları sözünü vermiş fakat daha sonra bundan vazgeçip "direnişe devam!" diyerek rüzgar yapmış ve ülkedeki huzursuzluğu daha da arttırmışlardı. Aradan 1 ayı aşkın zaman geçmesine rağmen hâlâ daha abuk sabuk eylemlerle insanları sokakta tutmaya çalışmaktalar. Lice'de karakol inşaatı basan uyuşturucu tüccarlarına destek çıkacak kadar iğrençleştiler.

    Basına ve kamuoyuna duyurdukları yazılarında da nefret dolu küstah bir dil kullanmaktalar. Mesela olaylar sırasında ölenlerin isimlerini sıralayıp sürekli onların savaşlarda bile görülmeyen bir vahşet, nefret ve şiddetin kurbanları olduklarından bahsetmekteler. Bunun yanındaysa köprüden düşerek şehit olan polisle ilgili tek taziye yok. Kendisini linç etmek isteyenlerden kurtulmak için havaya ateş açarken yanlışlıkla birini vuran polisi de kasıtlıymış gibi gösterdiler. Polisimizin serbest bırakılmasının ardından da onu psikolojik olarak yıpratmaya yönelik alçakça hareketlerde bulundular. Bir de utanmadan çevreyi yakıp yıkanların, polise tabancayla ateş edecek kadar ileri gidenlerin, ajanların, kısacası Gezi Olaylarının suçlularının sorgusuz sualsiz serbest bırakılmalarını buyuruyorlar habire.

    Takım elbiseli çapsız temsilcileri daha en başta düşman ağzıyla konuşarak Kanal istanbul, 3. havaalanı ve 3. köprü gibi Türkiye'nin büyük projelerinden 'vazgeçilmesini' buyurduklarında ben şahsen oradaki kutlu(!) direnişin gerçek sahiplerinden bunlara "hop, bir dakika yahu siz kimsiniz?" türünden bir tepki vermelerini beklemiştim. Kucağında çocuğu, yanında eşiyle birlikte kameraların karşısına geçen 'halktan' bir temsilcinin Taksim Dayanışma Platformu'nun kendilerini temsil etmediğini belirtip, taleplerini samimiyetle dile getirmesini beklemiştim. bu şekilde zekice hareket edip oradaki kalabalığın bizlerin de gözünde sempati kazanması sağlanabilirdi. hem "orantısız zeka" gibi laflarla ne kadar zeki ve çiçek gibi varlıklar oldukları ballandıra ballandıra anlatılan bir halk vardı orada. Meğer koca bir yalanmış! Çoğu okumuş cahillerden oluşan sevimsiz bir koyun sürüsüymüş oradakiler. hâlâ daha bu platforma itimat ederek bunu kanıtlıyorlar.

    Bir kere olsun şükür demeyi bilmeyip her anları isyan etmekle geçenler "Artık yeter!" deyip sokağa indiklerinden bahsetmişlerdi. biz onlara sessiz kaldık, tahammül ettik. lakin bunu hâlâ sürdürüyor olmaları fevkalade itici bir hal aldı artık. ve "artık yeter!" deme sırası da karşı tarafa geçti hepsi bu. bölücülük yapanlar cezalarını çekeceklerdir.
    2 ...