başlangıçta uzak ihtimal gibi görünen, abartılı duran ve fakat detaylara inildiği anda zaten somut bir "ak kart" gereksinimi olmaksızın varlığını sürdüren hadisedir.
şöyle ki bugün devlet memuru olmanın ön koşulu artık ak parti'li olmaktır. ya da ne bileyim devlet kapısına işin mi düştü? isminden önce gelir partinin ismi. düşün ki bilmemneredeki milletvekilinin oğlu karşısında el-pençe-divan duruyor benim koca bir teşkilatımın pek şerefli çalışanları amirinden, memuruna.
hayır ben ülkenin anasını vaktiyle güzel belleyenlerden çiller ablamızın oğlunu hatırlarım(mert çiller) ve trafikte alkollü yakalandığı için(yanlış hatırlamıyorsam) polisler tarafından hakkında işlem yapılmıştı. bak milletvekili çocuğunun arkadaşına ceza kesmiyor polis, başbakan çocuğu. ki çiller boğazda aldığı yalı başta olmak üzere pek çok cukkacılığa imza atmıştır gene hatırladığım. yolsuzluklara, uyuşturucu paralarının aklanmasına falan değinmiyorum hiç.
ak kart mı demiştiniz sayın yazar? götüme sokardım da kıllarım engel oluyor işte, ancak o işe yarar zira gerçeği dururken numunesi.