türkiye cumhuriyet merkez bankası

entry106 galeri
    40.
  1. bağımsızlığının ırzına geçileli beri iyice taşak oğlanı hale gelen kurum...

    bugün toplamda 3. döviz ihalesini açarak gene toplamda 350 milyon dolar satan mahalle bakkalı.

    türk lirası son iki ayda yaklaşık yüzde 17 devalüe olduğu için tavan akınca altına leğen süren akılsızlar gibi dolar satıp türk lirasındaki düşüşü engellemeye çalışıyorlar.

    neden?

    nedeni belli korkunç bir dış ticaret açıı ve anormal bir borç ödemesi var buna karşılık sıfır üretim, büyük miktarda yolsuzluk ve kaynak israfı var.

    dolayısıyla bakkala borç takıp, "bugün öderim yarın öderim sen ordan 2 ekmek bir paket de sigara ver" diyen adamın sözünün değeri gibi türk lirası da yokuş aşağı gidiyor. 8 senedir sokağı vuran krizi, semiren 3-5 holding ve derinliği mahalle parkındaki süs havuzu kadar olan borsa'nın 3-5 puanlık çıkışlarının arkasında görünmez kılan yandaş medya ve akp ekonomi yönetimi (ben onlara palyaçolar diyorum çünkü gerçekten komikler) son iki senedir kaçınılmaz sonu bir kaç ay daha ötelemeye çalışmaktan başka bir şey yapmadılar.

    ithalata dayalı ve borçla dönen talebi kısamıyorlar çünkü bu sözde refah yanılsaması dışında ellerinde bir şey yok. oysa yapılması gereken dövizin ipini salmak ve ithalata dayalı tüketimi mümkün olduğunca azaltmak. böylece elde kalan üretim imkanlarıyla (ki ne yazık ki 10 yıl öncesine göre üretim gücü ve kaynakları çok azalmış bir ülkeyiz) ihracatı ve turizmi olabildiğince teşvik etmek.

    peki neden yapmıyorlar?

    avm yap içinde ithal mal sat, vergi toplama kdv, ötv ve salmalardan rüsum kes şeklinde özetlenebilecek akp ekonomi politikasının sacayaklarından en önemlisi sekteye uğrar da onun için. diğer iki ayaksa devlete yani halka ait ne varsa el altından satmak ve dış borç dilenmek.

    satacak ciddi bir kaynak kalmadı. bunu maliye bakamayanı kürt mehmet kendi ağzıyla itiraf etti. en son kamuya ait sosyal tesisleri satmanın peşindeydiler. dış borçda ise her seferinde bir öncekinden daha kısa vadeli ve/veya yüksek faizli borç toplayarak artık çarkın dönemeyeceği noktaya geldiler. eskiler "con ahmet'in devr-i daim makinası" derdi öyle bir dalga dümendi sonu geldi.

    şimdi ise pis kıçlarıyla ısıttıkları koltukları terketmemek için merkez bankası rezervlerindeki "emanet" parayla döviz satıp, doların kurunu düşük tutarak gemiyi biraz daha yüzdürmeye çalışıyorlar. bunun için de hükümetlerüstü olması gereken merkez bankasına emir yağdırıp, dolar iki lirayı geçmesin, başımız ağrımasın diye zaten yaklaşmakta olan ekonomik felaketi iyice hızlandırıyorlar.

    akp'nin merkez bankası'nın başına kondurduğu erdem başçı'nın bağımsız bir politika izlemeye ise ne cesareti yeter ne de bilgisi. yaptığı enflasyon tahminlerinde hep yanılan, rezerv dağılımları hakkında dahi bilgisi kıt bir dalkavuktan fazlası değil...

    konu uzayacak bağlayalım...

    bu gidiş gidiş değil...

    asgari ücretin 200 - 250 dolar arasına düşeceği günler geliyor. nüfusun yüzde 90'ı hindistan standartlarına gerileyecek.

    yaklaşan krize borçlu olarak yakalanmayın!
    0 ...