burada şöyle bir küçük not, erkekler ne derse ne şekilde eleştirirlerse eleştirsinler, ne olur kendinize bakın. illa bin liralık kremlere gerek yok. bir haftadır istanbul'un görece daha düşük gelirli bir bölgesinde çalışıyorum, toplu taşıma kullanıyorum, ilk bakışta aslında güzel olan kızların (belki cadde de karşılaşsam, o şartlarda yaşasa, inanılmaz bulunacak kızların) ayrıntılarda maçı 8-0 kaybettiğini görüyoruz. (Buradan beşiktaşlı kardeşlerime de selam ederim)
bir bakıyorsun, yaşı 25-30 larda daha ama bir el var ki 45-50'lik kadınlarda yok o el artık. bakıyorsun yüzüne, basit bir losyon kullanmadığı için siyah nokta dolu, cilt matlaşmış. saçları canlı sağlıklı görünen bir kız isterse güzel olmasın yine bir havası olur, bu kıza bakıyorum belki saçına bir erkek kadar bile bakmıyor, uzun olduğu halde.
ortaya çıkan manzara makyajla kapatılacak gibi değil. gerçi bu bakımsızlıktaki kız, makyajı da beceremediği için kalitesizleşiyor.
kendisini suçlayacak değilim, eminim o da o şartlarda olmayı istemiyordur, kimbilir ne şartlarda çalışıyor ve yaşıyor. ama sonucuyla ilgili olarak söylenmesi gereken şu ki, kadınlardan beklentiler daha yüksek belki.. bir erkek temizse, traşı düzgün, kendi düzenli duş alıp dişlerini fırçalıyorsa asgari müşterekte kabuldur. kadınlardan belki biraz daha naif, daha da bakımlı olmaları bekleniyor belki. (toplumsal cinsiyet diye bık bık öten feminist arkadaşlar özelden mesaj atmazlarsa sevinirim, teşekkürlerrr) o yüzden neticede diyorum ki,
kim size ne derse desin, bakımınızı ihmal etmeyin ey kadınlar. imkanın paran yoksa git avm'lerde testerları al, deniycem ayagına eline yuzune kremi sık yok ya bu ne biçim kokuyor begenmedim de çık, yap işte bişeyler. ama bak kendine.
Çünkü kendine bakarsan, sen ne arap kızları kadar fazla kıvrımlı ve tombulsun, ne avrupalı kızlar kadar çiğ ve soğuksun. çok idealsin, çok güzel olabilirsin. çok güzel olmasan da öyle görünmek elinde!
