" anımsadıklarımın yanlış olduklarını,
yine de hepsinin bir deprem olduğunu
kim bilebilir? ikimizin arasında duran
şu boydan boya ırmak, şu boydan boya
alacakaranlık
ikimizin arasındaki şu depremin bir bellek uykusu
olduğunu kim bilecek.
eskiden olsaydı tuzlu düşler anımsardım
ağzımda eriyip yok olan tadını güneşin
alevin ipekle savaşını, saçlarının altında
akan ırmaklarda yıkandığım sabahları anımsardım.
tenine dokundukça bıçak sırtı bir nefeste susan
felç olan sözleri anımsardım. "