şimdi ''ulan madem beğenmedin her detaya nasıl dikkat ettin'' diyebilirsiniz ki haklısınız da, ama sürekli tekrarı çıkıyor ve evde yemek yerken tv kanallarında gezdiğim sırada denk gelip emre kınay' ın kızını oynayan lolitanın hatırına takılıyorum diziye. neyse 3 kez izledim ve anladım ki 3' ü de aynı bölümmüş. böylece ilk bölümü eksiksiz olarak izledim diyebilirim.
daha önce de belirttim; 3 güzel şey vardı dizide:
1- emre kınay' ın kızını oynayan lolita
2- albert camus-yabancı (can yayınları)
3- j. d. salinger-çavdar tarlasında çocuklar (yky yayınları)
o lolitaya daha çok askılı body giydirirlerse ki bir kızda en sevdiğim, en çekici bulduğum kıyafet olur kendisi, ben her bölümünü izleyebilirim bu dizinin.
dizide beni en rahatsız eden şeylere gelirsek;
1- belli ki dizi ortaokul öğrencileri izlesin diye yapılmış, zira o lolitanın okulun o zengin piçine aşık olduğunu gösterebilmek için bir taraflarını yırtmış senaristler. onların kadrajda beraber göründüğü ilk 3 saniye içinde bu anlaşılıyor oysaki rahatlıklar, e daha ne diye kasıyorsun be senarist abim, yönetmem abim? niye izleyiciye mal muamelesi yapıyorsun, niye her sahnede bu lolita bu zengin çocuğa aşık diye gözümüze gözümüze sokuyorsun ve ve ve hadi bunu yaptın ulan bu çocuk ve bu çocuğun arkadaşı hala nasıl göremiyor bu durumu güzel abim?
2- bu sahne tek başına diziden birkaç yüz kişiyi soğutmuştur eminim: esas kızımız bilgisayardan okulun zengin piçinin kim olduğunu araştırıken öğrendiği bilgilerden sonra kendi kendine verdiği tepkiler nedir yahu? yönetmen abim o sahneyi izlediğinde ''lan biz ne bok yedik'' demedin mi gerçekten?
kız bilgsayar ekranına bakar ve çocuk hakkında yazılanları okur(bakın bir faceookta çocuğun fan pagei filan mı var ki de kız bu bilgilere ulaşıyor zırvasına girmiyorum bile) ve tepkiler şöyle: ''çok yakışıklıdır, hımm.. yoo.. o kadar da yakışıklı değil bence'' bu ne lan?