bir erkeği tanımak ( bitirmek mi demeli yoksa ) istiyorsanız onunla evlenin. kuşkusuz bir kadın içinde geçerli bu, aynı hızda olmasa da. pırasa, çamaşır deterjanı, elektrik faturası, tencere takımı ve bir yığın gereksiz akrabanın girdiği yatakta aşk ne kadar yaşarsa, o kadar sürer iyi günler hevesiniz, aşk ayininiz. geriye ne mi kalır, bir bulantı cenazesine dönen örseli iki gövdeden? en iyi evlilikte bile (iyi evlilik diye bir şeyden bahsetmek mümkünse tabi )ömrünüzü ipotek altında tutan ruhsuz bir gönül borcu, aldığınız soluğu boğazınıza düğümleyen kişiliksiz bir alışkanlık, en yakın şeyleri bile bir uzaklığa yerleştiren kilometrelerce kaçıp gitme isteği.. birde rengini bungun uykulardan almış, dizleri ve dirsekleri aşınmış bir çift pijama.. ötesi sünger gibi insanın düşlerini emen bir büyülü dünya, bir eksikli ömür, duvarların ardında kendini öğüten...